Max Bill, 20. yüzyıla, birbirinden ayrı ve karmaşık strüktürleriyle damgasını vurmuş bir tasarımcı. Bir Bauhaus ekolü öğrencisi olarak, fazla göze çarpan logosuna rağmen, yapıtları belki biraz fazla sade görünebilir.
Şüphesiz, Bill hümanist duygulara sahip olan dünya çapında bir Rönesans adamıydı. Resim, Heykel, grafik, tasarım ve mimarî alanlarında onun çizdiği yolu takip edildiğinde, gerçeğe dönüşen, tekrarlarla kendini bulan bir kompozisyonun nasıl mümkün kılınabildiği görülüyor.
O her zaman belli prensipler dahilinde çalışıyorsa da, her zaman ortaya çıkan sonuç ona özgü oluyordu. Bill için önemli olan yalnızca sonuç ürün değil, onun ortaya çıkış süreci ve o eserin ortaya çıkmasına kadar oluşan düşünme pratikleri de Bill için oldukça önemliydi.
Max Bill’in en şaşırtıcı özellikleri, sahip olduğu büyük bilimsel bilginin, sanatsal yeteneğin dışında düşüncesinin tazeliği ile hep çağdaş bir yanı olan eserler ortaya çıkarmasıdır. Bu sebeple de, hemen hemen tüm eserleri taklit edilmeye çalışıldıysa da, grafik tasarımlarındaki netliği, sonsuz yüzeylerinin yarattığı hissi, mimarlığındaki abartılarını aynen taklit etme imkânı bulunamıyor.
Max Bill’in 100. yaşını kutlamak amacıyla da, onun adına bir retrospektif hazırlanıyor. 12 Mayıs’ta Kunstmuseum’da resimlerini ve heykellerini, Gewebemuseum’da ise modellemelerini, fotoğraflarını ve mimarî eserlerini görmek mümkün olacak. Bu sergilerin yanında, mimarın yaşamına dair çeşitli okumalar ve görsel çalışmalar da sunulacak.
Ayrıntılı bilgi için:
Gewerbemuseum
Kirchplatz 14
CH – 8400 Winterthur
Kunstmuseum
Museumstrasse 52
8402 Winterthur
Kaynak: Domus
Çeviri: Mimdap