Bir İmparatorluğu İnşa Etmek Geleceğin Kentleri - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
Bir İmparatorluğu İnşa Etmek Geleceğin Kentleri
Share 19 Şubat 2006

History Channel’ın Geleceğin Kentleri yarışmasının Chicago ve Los Angeles ayakları da gerçekleştirildi.

Daniel Libeskind’dan Geleceğin Kentlerine Bakış
21. .yüzyıl kentlerin yüzyılı olacak. Küresel bir dünyada geleceğin kentleri bir fantezi değil, bir gerçeklik olacak. Kentler daha yoğun mekânlar oldukça ve modern yaşamın karmaşıklığı onların her bir yapısını dönüştürdükçe geleceğin keşfi ve araştırması, bir lüks olmaktan çıkarak bir gereksinim haline gelecek. Kamusal mekânların küçülmesi, doğa ve temiz havanın eksikliği, ulaşım kâbusu ve ekonomik sınıfların ayrılması geleceği zalimce gölgeleyerek çağdaş kentlerin dönüşümünde talihsiz ütopyadan uzak bir yönelişi beraberinde getirebilir. Ama tam tersi bir şekilde kentlerin daha pozitif yöndeki evrimi; daha demokratik, çeşitli, güzel ve sürdürülebilir kentler yaratılması için kısıtlı kaynakların nasıl kullanılacağına dair daha geniş bir bilince ulaşılmasını da sağlayabilir. Ama esas olan tasarımcıların kentlerin geleceğiyle aynı anlama gelen dünyanın geleceği için çözümler keşfederek ortaya koymasıdır. Şu anda kentler, denge içerisinde olduğu bir dönüm noktasındadır. Kentler; pek çok kişi için yaşanılamaz mekanlar haline gelebilir ya da kentsel formun yaşayanlarının kültürel, sosyal ve ruhani dünyalarının bir yansıması olduğu büyük geleneksellikle olan ilişkilerini iyileştirebilir.

Chicago “Geleceğin Kenti” Proje Özeti

Tasarımcı: Urbanlab
Arttırılan Su:
2106’da su; dünyanın en değerli kaynağı haline gelerek petrolün yerini alacak. Urban Lab projesinde, kentten dışarı doğru yayılan bir dizi Eko-Bulvar yaratarak Chicago’yu “Arttırılan Su” için bir model kent olarak görmüştür. Eko Bulvarlar; Chicago’nun atık suyunun tamamını iyileştiren ve küçük mikroorganizmalar, omurgasız hayvanlar (salyangoz gibi), balık ve bitkilerle fırtına suyunu işleyen devasa “yaşayan makineler” olarak işlev görmektedir. İşlenmiş su toplanacaktır ve/veya Büyük Göller Havzasına geri dönecektir. En sonunda Eko Bulvarlar Chicago’da içinde kapalı bir su döngüsü yaratacaktır.

Arttırılan Su projesi Chicago’nun tarihi üç mühendislik özelliğinden esinlenmiştir:
1- Kamusal parkların, bulvarların ve su yollarının zümrüt gerdanlığı yeni eko bulvarlarla mükemmel bir şekilde eklemlenmesi
2- Michigan Gölündeki kuraklığı önlemek için Chicago Nehrindeki akışı ters yöne çevrilmesi
3- Derin Tünelin banliyö trenlerini barındırmak üzere yeniden programlandırılması
Daniel Libeskind’dan Yorum:
Chicago kentinin kazananı Urban Lab, suyun harikalarından esinlenmiştir. Öneri; kentin yaşayan boyutu ekosistemlere odaklanarak yeşil bir ekosistem yaratmaktadır. Müellifler; su kaynaklarının tamamını koruma, geri dönüştürme ve arttırmayı önererek kendi kendine yeten yaşayan bir sistem oluşturmayı hedefliyor. Bu hayali proje; suyolları, bulvarların oluşumu ve kentteki kaynakların bağlantılarını bozan anlayışın yenilenmesini öngörüyor. Bu güçlü bir fikir ve ön görülen görüş 19. ve 20. yüzyılın mimari vizyonunun ütopik hayallerini hatırlatıyor. Kentsel kelimesinin tüm tarihi ve sosyal çağrışımlarını kaybettiği yeşil alanların içinde dikilen gökdelenlerle bir yaşam ortaya konmaktadır. Yaşanabilir bir gerçekliğin eşiğinde miyiz? Yoksa bu proje modern toplumun ve doğanın tüm doğallığını kaybettiği kavrayışının bütün çelişkilerini ortaya mı çıkarmaktadır.

Geleceğin Kenti Los Angeles Proje Özeti:

Tasarımcı: Eric Owen Moss Mimarlık
Çağdaş Los Angeles’ı tanımlayan ana organizasyon unsurları Tren yolu rayları ve köprüleri ,V biçimli beton L.A Nehri ve her tarafı kaplayan çelik ve beton otobanlarla altyapı mühendisliğinin devasa işleridir.
Altyapı başarılı olduğunda tasarım, mühendisliğinin teknik amaçlarını çözmektedir: trenleri hareket ettirir, enerjiyi, suyu, arabaları taşır.

Ama Los Angeles’ta çoğu zaman teknik demek, asıl problem çözücülerin dahi hayal edemediği bir şekilde hem görsel uçlara hem de eylem limitlerine yakınlaşmak anlamına gelmektedir. Mevcut altyapının kümülatif etkisi kenti parçalara bölmekte, kullanım ve amaç zonlarını sınırlarken, ırk ve ekonomik kapasiteye göre ayırmaktadır.

Aslında yatayda bir kenti bağlamak için tasarlanan Otobanlar, tren yolları, enerji hatları ve beton nehirler, genelde birbirine hiç benzemeyen kamusal bölgelerin bütünleşmesinde bir engel olan altyapıyla birlikte tam tersi parçalı kenti getirmektedir.
Çözüm: altyapının amaçlarını çoğaltarak kenti yeniden tasavvur etmektir. Bu öneride altyapı mühendislerinin uzun zaman önce yoksun bıraktığı kamusal bütünlük hissinin yanı sıra, kullanımları ve sosyolojileri stratejik olarak yeniden ilişkilendirerek Los Angeles’ı yeniden tanımlayacak olan kamusal ve özel amaçların, yerleşimlerin ve bina formlarının altyapı ölçeğindeki yeni fikir dizisi için temel olacak mevcut öncelikleri kullanabilmek için otobanlar, nehirler, enerji ve tren hatlarının üzerine, altına, çevresine ve arasına inşa etme amaçlanmıştır.

Daniel Libeskind’dan Yorum:
Eric Owen Moss Mimarlığın geleceğin kentleri için önerisi göze çarpan ve kışkırtıcı bir öneridir. Kenti yeniden yapılandırarak ve N. Sayıda altyapısını çoğaltarak Eric ve Owen Moss, kenti en yaratıcı ve en beklenmedik şekilde yeniden inşa etmiştir. Bir dizi yeni büyük ölçekli bina formu; parçalı kentin yaratılması sırasında bertaraf edilmiş olan bütün bir toplumu yaratabilmek için kamusal – özel mekanları ve habitatı birleştiren büyük bir kentsel fikri ortaya koymaktadır. Los Angeles için bu öneri; hem altyapı hem de mimarlık boyutuyla uğraşabilecek kentleşmeyi önerebilme gücüne sahip şiirsellikle yeterli pragmatizmi, vizyoner bir fikirle birleştirme gücüne sahiptir.

Kaynak: History Channel


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org