Peter Cook:"...düşüncelerini serbestçe açıklayacak kadar gözüpek fazla kişi yok..." - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
Peter Cook:”…düşüncelerini serbestçe açıklayacak kadar gözüpek fazla kişi yok…”
Share 23 Ocak 2012

Peter Cook İle Söyleşi:“…düşüncelerini serbestçe açıklayacak kadar gözüpek fazla kişi yok…”

Architectural Review editörü Rob Gregory tarafından Peter Cook ile yapılan “Yenilikçilerle röportajlar” dizisini mimdap izleyenleriyle paylaşıyoruz.
“…Fikirlerin yetersiz olabileceğine inanmıyorum. Bence insanlarda kendini rezil etme korkusu var. Biz kendimizi rezil etmeyi umursamazdık. Bence insanlar artık çok daha tedbirli…”

                                                                               …

Peter Cook: Mimarlık çok zevkli bir uğraş. Belirli miktarda herşeyle uğraşma izni veriyor. Sosyolojiyle uğraşabilirsin, sanatla uğraşabilirsin. sosyal gözlemler ve lojistikle uğraşabilirsin. Mimarlık ile ilgili olan şeylerden sonsuz bir liste çıkarılabilir. Neredeyse seçip, karıştırabilirsin. Uygun olmayan çok şey yoktur, uygun olmayanlarsa bence belli türde şeylere hitap eder. Oysa matematik ya da arkeoloji yaparsanız daha sınırlısınızdır.


Rob Gregory: “8 yaşındayken mimar olmak istediğime karar verdim. Faber Dumas binası yeniydi ve Pompidou inşa edilmişti” diyorsunuz. 1944/45 yıllarında neler olduğunu, 8 yaşına basarken sana mimar olmak için ilham veren şeyleri açıklayabilir misin?
Peter Cook : İkinci Dünya Savaşı sırasında babam profesyonel bir asker olarak ordu için binalara el koymakla görevliydi. O sırada İngiliz topraklarındaki İtalyan tarzındaki villaları gördüm. Bu teorilerden biri. Bir diğeri ise şehirden şehre taşındığımız sıralarda, şehir manzarası gravürlerinden hep çok etkilenirdim. ‘York Prospect from the West’ gibi hala eski publarda görebileceğiniz şeyler. Bende bunları kopyalamaya ya da bunlardan yola çıkarak kendi versiyonlarımı yapmaya başladım. Ama ailede hiç mimar yoktu.

1967 de Peter Cook

Rob Gregory: : Peki dönemin çağdaş mimarları? Onlarda sizi etkilediler mi?
Peter Cook: Hayır. Demek istediğim eski kaleleri, İtalyan tarzı villaları, katedralleri ve Roma kalıntılarını gördüm. Hatırlıyorum da biraz daha sonra, 10-12 yaşlarındayken anne ve babamı beni genelde bir arazinin köşesine yığılı taşlardan ibaret olan Roma kasabalarına götürmeleri için zorlardım. Birkaç kasabada yaşadığımdan, kasaba fikrine aşina olmuştum. Neredeyse yaşadığım bütün taşra kasabaları büyük bir caddeye, üstünde şık evler olan 3 şeritli bir yola, bu genelde bir Londra yolu olurdu, sahipti. Birde havagazı fabrikalarının olduğu kasabanın pis bir tarafı olurdu, bu kısım rüzgarların egemen olduğu doğuda olurdu. Ve birde benim için de çok zaman geçirdiğim büyük bir belediye parkı olurdu. Bunların hepsi tekrarlanıyordu, bende taşralı bir İngiliz kasabası için görülebilir parçalar olduğunu fark ettim.

    Bugünlerde Peter Cook

Rob Gregory: : Yani bu gözlemler nesnel bir mimari bakıştan çok mekânla ilgiliydi.
Peter Cook: Kesinlikle, evet. AA’ya gitmeden önce Bournemouth Sanat Üniversitesi’nin küçük bir parçası olan bir mimarlık departmanında çalıştım. Hala École des Beaux-Arts programını uygulayan son okulduk. Pergel kullanarak mimarlığın beş komutunu çizmeyi öğrendik. Gittik ve kiliseleri ölçtük. Çok ilginç. 14 yaşından beri halk kütüphanesine gidip mimarlık ile ilgili kitaplar alıyordum. Sonra Corbusier’e girdim, sonra aniden eski kiliseler yapan yerel bir okula gittim. Bu biraz garipti. Mimarlık öğrencisi olmadan önce bir modernisttim.

Rob Gregory: : Yani ortada bir gerginlik mi vardı?
Peter Cook: Hayır. Konuyla o kadar ilgiliydim ki şu süsleme tabakasını kopyala deseler ‘Bunu neden yapıyoruz?’ diye düşünsem bile yinede yapardım. Küstah bir öğrenci değildim, oldukça saygılıydım.
Rob Gregory: Kariyeriniz boyunca da böyle mi oldu? Huysuz olmaktan kaçındınız mı? Mimarlar sık sık huysuz olabiliyor.
Peter Cook: Bence huysuz bir insan olmak yerine yaptığınız bir iş boyunca huysuz olabilirsiniz.

Peter Cook ve Colin Fournier’in 2003 yılında Avusturya’da tasarladığı Kunsthaus Graz

 Rob Gregory: Peki işiniz hiç böyle oldu mu?
Peter Cook: Bazen. Archigram döneminde yaptığım planlara bakarak ‘Bu onları memnun etmeyecek’ derdim. ‘Onlar’ın kim olduğunu hiç söylemezdik ama ağır işten kaçınanlardan bahsettiğimiz anlaşılırdı.
Rob Gregory: : Archigram dergisinin yayınıyla ilgili asıl göreviniz neydi?
Peter Cook: İki görevim vardı. Birçok farklı okuldan mezun olmuş insanlarla bir araya gelip bu dergiyi çıkarmaya karar vermiştik. Ama resmi bir dergi gibi olmamalıydı. Bir telgraf ya da ona benzer bir şey gibi olmalıydı. Fütürist Manifesto gibi şeyler okuyarak avant-garde hareketlerin 1920lerden itibaren dergilerini fikirlerini yayınlamak için birer araç olarak kullanabildiklerini gördük.

 

Rob Gregory: : Sizce bugün de bu tarz şeylere yer var mı?
Peter Cook: Evet bence var. Ama düşüncelerini serbestçe açıklayacak kadar gözüpek fazla kişi yok. Daha çok boyun eğme zamanı bu zamanlar. ‘Hayır, bunu kabul etmiyorum’ diyebilen fazla insan kalmadı artık. Bunu çok garip buluyorum. Çünkü teknik açıdan manifestolar ve yayınlar üretmek artık çok daha kolay.
Rob Gregory: : Sizce bunun nedeni fikir azlığı mı yoksa bu konuda isteklilik, tutku olmaması mı?
Peter Cook: Fikirlerin yetersiz olabileceğine inanmıyorum. Bence insanlarda kendini rezil etme korkusu var. Biz kendimizi rezil etmeyi umursamazdık. Bence insanlar artık çok daha tedbirli. Artık arkadaşlarını bile işlerine yarayacak şekilde, iyi ilişkilere sahip insanlar arasından seçiyorlar. Kredi kartı için kimlik bilgileri almak gibi. Biz daha masumduk.
Rob Gregory: : Şuan Queensland’de bir okul tasarlıyorsunuz. Bu tasarıma olan tavrınız ve bir bina tasarlamanın yıldırıcı olup olmadığını anlatabilir misiniz? Müfredatı da dahil olmak üzere bütün okulu mu tasarlamak isterdiniz?

Peter Cook: Bir okulu tamamen tasarlamak beni rahatsız etmezdi. Geçtiğimiz yıllarda üniversitelerin baskıları ve yaratıcı mimari gereği arasındaki ikilem daha belirgin hale geldi.
Rob Gregory: : Peki bu yeni binanın tasarımında bahsettiğiniz bu fikirler görülebilir mi?
Peter Cook: Kasıtlı olarak müfredatta yer almayan kısımlar içeriyor. Başka bir deyişle insanların kendi formatlarını yaratabilecekleri, onları rahatlamaya ve dinlenmeye yönlendirecek kısımlar. Tabi ki kitap depolamak ve bilgisayarlar için yerlerde var, ama bazı anahtar noktalarda var. Bunu açıklamak için taklalar atmak gerektiği zamanlarda oluyor. Çünkü insanlar ‘peki oraya ne gelecek?’ diye soruyorlar, sizde ‘ aslında oraya flört eden bir çift yada bir grup insandan başka pek bir şey gelmeyecek.’ diyorsunuz. Bizim şuan yaptığımızı yapan ya da başka şeyler yapan insanlar olabilir. Bu tarz boşluklara ihtiyacınız var.
Rob Gregory: : Bu alanların gerekli olduğuna nasıl ikna ettiniz insanları?
Peter Cook: Bu alanların lavabo için sıra bekleyenlere ya da lobiye bir çıkış olduğunu söylüyorsunuz. Bazı hilebazlıklar gerekiyor ama hepsine değer.
Rob Gregory: : Galeri fikrine yönelirsek mimari galeri ile ilgili problem hakkındaki görüşünüz nedir?
Peter Cook: Ne yazık ki nispeten denenmemiş bir şey. Bence bir mimari galerinin kullanışlı tarafı bir araya gelmek için uygun bir yer olması. Galerilerin fikirlerin tartışılabileceği yerler olması önemli. Sadece ekranda ya da yayınlarda değil birini gerçekten görünce bazı şeylerin hayat bulduğunu hissediyorsunuz. Entelektüelliği açıklamak gerçekten çok zor çünkü insanlar ‘ Bilgiyi bir videoda yada bir yayınla verebilecekken neden bir sergiye ihtiyacın var? Neden bu şeyin çerçeveletip duvara asılması gerekli ki? Biraz eski moda diyorlar. Ama bence bu canlı ders vermenin bir analojisi. Videoya çekip tekrar tekrar izleyebilirsiniz ama bu o insanı canlı izlemek gibi değil. Biraz huysuz olduklarını x ve y arkadaşlarıyla birlikte olduklarını görebilirsiniz ki bu çok ilginç. Gün içindeki davranışlarını, sorulara cevaplarını ve nasıl bir insan olduklarını görebilirsiniz.
Rob Gregory: : Burada Clerkenwell’deki stüdyonuzda duvarlardaki eserlerle çevrelenmiş durumdayız. Buraya düzenlenip mi konulmuşlardı yoksa size ilham veren sahne arkası parçalardan mı?

Peter Cook: Sanırım en çirkinleri şu an burada değil. Bazen sadece neşelendirmek, sizi evde hissettirmek için buradalar. Bence eski Edwardian ahırlarında insanlar kültürün bir parçası olduklarını göstermek için torunlarının ya da halalarının ya da belediye başkanının onlarla el sıkışan fotoğraflarını asarlar. Bunların hepsi çok ikna edici, bazıları gerçekten çok eski, bazıları komik. Bütün bu türlerin fenomenleri beni büyülüyor. Ben bakmaya ve sonra nedenini anlamaya çalışmaya çok inanırım. Bir otobüsün camından bakarak fark edebileceğiniz çok değişik şeyler var. Mimarlıkla ilgili olduklarını söyleyemeyiz ama bir şekilde mimarlığa girecekler. Ben hayallere izin veririm, çoğu oldukça yaratıcıdır.
                                                                             …

Daha önce 3 Haziran 2008’de mimdap’ta yayınlanan Peter Cook tasarımı Olimpik Stadyum projesinden örnek verelim:

LONDRA 2012 OLİMPİK STADYUMU
HOK Sport ve Peter Cook tarafından tasarlanan Londra 2012 Olimpik Stadyumu’nun çevresi kenevir türü bitkilerle sarılacak.

Stadyumun planı, ölçeği, görünümü ve “kenevir” de içeren dış malzemeleri ilk defa açıklandı.Stadyumun çevresindeki geçici örtü, halkın dış cephenin altından değil de içinden geçerek dolaşmasını sağlayacak şekilde geniş yarıklarla bölünecek.

Stadyumun dış cephesini saran dokudaki özel yarıkların ayrıntısı

Tasarımdaki vurgu, gerekli performansı sağlamaya devam ederken malzeme miktarını en azda tutmak üzerine kurgulanmıştır.

 

 

 

PETER COOK KİMDİR ?
Profesör Sir Peter Cook, Archigram kurucusudur ve Çağdaş Sanatlar eski Müdürü , Londra ve Bartlett School, University College London Mimarlık Enstitüsü’nde yarım yüzyılı aşkın bir süredir küresel mimarlık dünyası üzerine dersleri olan çok önemli bir kişiliktir.
Mimarlığa yaptığı katkı ve süregelen yenilikçi tavrı dolayısıyla en son, İsveç Lund Üniversitesi tarafından 2010 yılının Nisan ayında bir fahri doktora unvanı verilmiştir. Peter ve radikal experimentalist grup Archigram’ın başarıları çok sayıda yayın ve kamu sergiler konu olmuştur ve grup üyeleri RIBA’nın en yüksek ödülü olan Kraliyet Altın Madalyası 2004 yılında İngiliz Mimarlar Kraliyet Enstitüsü tarafından verilmiştir.
Kaynaklar: Architectural Review, Wikipedia
Çeviri: Nisan Atalay

5 Yorum
  1. P.Cook yaratıcılığı ilmik ilmik keşfedenlerin, mimariye gönül verip mesleki pratiklerini ortaklaştırıp akım yaratma çabası içinde olanların örnek insanıdır.
    Evet söylediği gibi “yaptıklarını açıklamaktan korkmayanların”, mimarlık pratiğini hep önde tutanların bayrağı gibidir o. Sadece kendi müşterisine, kendi çevresine, kendi medyasına, kendi taraftarına seslenen, başka zamanlarda ortada görünmeyenlerin değil, kendini de eleştireye açanların son kalmış örneklerindendir belki de.

    Cemal Kozlu | 23 Ocak 2012

  2. Mimarlık alanında yenilik yapıp bunu topluma bir de anlatmaya çalışmak gerçekten zorlu ve bambaşka bir mücadele alanı. Üstelik örneğin bizim ülkemizde mimari bir mesele mutlaka başka şeylerle karıştırıldığı için mimar kendini anlatmaktan uzak durur. Müşterisine anlatabilmişse yeterlidir bir anlamda.

    Orçun Kuzey | 24 Ocak 2012

  3. Archigram temsilcisi ve onu takip eden Türkiye’de kimleri sayabiliriz bilmiyorum. Kendi içinde çok diri bir mimari grup-hreket olduğu söylenebilir. Peter Cook oldukça tecrübeli bir usta mimar ve dünyanın değişimiyle mimarlığı yarıştıran, değiştiren insanlardan biri. Kendini ifade etmesi ve ortaya koyma biçimi ayrıca takdir edilesi bir davranış.

    feride | 25 Ocak 2012

  4. Feride hanım, bu açıklıkta bir söylemi Türkiye’de ortaya koyabilecek birikimli mimarlar olmasına rağmen böyle bir tartışma kültürü olmadığı için göremezsiniz.

    murat uzun | 29 Ocak 2012

  5. bir mimar için bu kadar arayış ya da başka değimle “bu kadar akıl” fazla. yaratıcılığının yanı sıra düşünce kalıplarından sıyrılıp “başka birşeyi” yapabilen biri P.Cook. sıra dışı ve bunu da star mimar havasıyla bezemiyor…

    nurettin can | 10 Şubat 2012


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org