Mimar tasarımı köprüler 1990’lardan bu yana popülerliğini sürdürüyor. Davetli tasarımcıların inşaat mühendisleri değil mimar ve/veya sanatçı olduğu yarışmalar sonucunda müthiş örnekler ortaya çıkıyor. Bugünlerde artık bir köprünün sadece sağlam bir yapıdan ya da A noktasından B noktasına en kısa yoldan çok daha fazlası oldu. Bir köprünün, bulunduğu kente ya da kent parçasına güçlü bir kimlik kazandıran ikonik değere sahip bir obje olması bekleniyor. Ve hepsi bu da değil. Üzerinde sıralanan banklar, seyir platformları ya da Ponte Vecchio’da olduğu gibi birleştirilmiş yapılarla, sosyal bir anlam da taşıyorlar.

Öncelikle fark edilen konu, bu köprülerin yayalar ya da bisikletler için yapılmış olması. Pek çok Avrupa kentinde, eski liman, demiryolu, endüstri alanları gibi büyük yenileme projelerinin yapıldığı yerler, yaşam-çalışma alanlarına dönüştürülüyor. Bu tür su kenarındaki kent iç yoğunlaştırma çabalarında başarı için en önemli şey, tarihi kent merkeziyle iyi bir bağlantının kurulmasıdır. Buna ek olarak, giderek daha çok sayıda kent, açık hava etkinliğini arttırarak araç erişimini sınırlayıcı önlemler almaya başlıyor. İyi tasarlanmış, iyi örülmüş, yavaş trafik ağı da buna katkı sağlıyor.

Kopenhag’da bu tür bir projede kent merkezinde yapılacak üç yeni köprü için açılan bir yarışma da henüz sonuçlandı. Danimarka-İzlandalı sanatçı Olafur Eliasson Christianshaven üzerinden geçecek olan köprü için kazanan tasarımı hazırladı. Gemi direklerini andıran proje, birbiriyle bağlantılı, dairesel öğelerden meydana geliyor. Tasarımcı, “Umarım insanlar köprünün üzerinde durup onu bir kamusal meydan olarak kullanırlar” diyor. Inderhaven üzerinde yapılacak olan ikinci köprüyü İngiliz Flint & Neill firması tasarlarken, Paris merkezli Dietmar Feichtinger ise bisiklet ve yaya yollarını üç yönden birleştiren, göz alıcı, Y-biçimli “Kelebek Köprüsü”nü hazırladı.

kopru-3

Olafur Eliasson tasarımı köprü

kopru-4

Dietmar Feichtinger’in Kelebek Köprüsü

Bir Belçika kenti olan Kortrijk’ta, Leie Nehri üzerinde aralarında Sum Project ve Laurent Ney ortaklığında hazırlanan bir yaya köprüsünün de bulunduğu 7 adet köprünün yapımına başlandı. Yaya köprüsünü diğerlerinden ayıran en önemli özellik ise 200 metre uzunluğundaki S-şekilli döşemesi ve askılı yapısı ki bu da üzerinde yürüyen için sürekli değişiyormuş gibi gözüken bir geometri yaratıyor.

kopru-8

Sum Project ve Laurent Ney ortaklığında hazırlanan yaya köprüsü

S şekli McDowell+Benedetti’nin Castleford Köprüsü’nde de karşımıza çıkıyor. Burada odak noktası, köprü güvertesindeki kirişlerin, insanların üzerinde oturup nehri izleyebilecek şekilde düzenlenmiş olmasıdır.

kopru-2

McDowell+Benedetti’nin Castleford Köprüsü

Krakov’daki Vistula Nehri üzerine yapılmakta olan köprünün ilginç yanı ise, alternatif bir güzergahının bulunması. Polonyalı mimarlar Lewicki-Latak’ın tasarladığı, bisiklet ve yaya yollarının arasındaki sinüs eğrisi şeklinde bir yol, yürüyenler için heyecan verici bir deneyim sunuyor.

kopru-7

Lewicki-Latak’ın köprüsü

Amsterdam’ın kuzeyinde Buiksloot Kanalı üzerinde henüz açılan köprü, Merkez İstasyonu’nun karşısında bulunan Overhoeks bölgesine geçilebilmesi amacıyla tasarlandı. Kort Thielens mimarları, IJ geçidi üzerindeki göz alıcı manzarayı ortaya çıkaracak bir köprü yapmak istediler. Böylelikle çok güzel dekore edilmiş, farklı yönlerde eğilerek yürürken manzaranın değişmesini sağlayan aydınlatılmış korkulukları ortaya çıkardılar.

kopru-6

Kort Thielens mimarlarının tasarımı

Groningen’de Zerodegree Architecture’ın mimarı Yushi Uehara Reitdiep üzerinde bir bisiklet köprüsü tasarladı. Amacı, insanları karada ve suda kentsel durumun değişiminin farkında kılacak bir mekan yapmaktı. Yol yüzeyini küçük kıvrımları bulunan ince çelik bir kutuya sararak, su ile ilişki kurduğu soyut bir geometri oluşturdu.

kopru-1

Yushi Uehara tasarımı köprü

Son olarak bir İsveç kenti olan Norrköping’de, Erik Andersson tarafından yapılan ödüllü köprüde ise su, şekillendirici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Burada su, köprünün çelik yapısından aşağıya bir şelale gibi dökülüyor…

kopru-5

Erik Andersson Köprüsü

Yazı ve Görseller: A10.eu
Çeviri: Mimdap

2 Comments

  1. köprüleri bizde “sanat yapısı” diye anarlar ama karayollarındaki mühendisler çizer ve hesaplarlar ve kimseye sormadan da yaparlar. yüzlerce üst geçit, kavşak köprüsü son yıllarda yapılyor ama sadece araçlar geçmesi için kısmen fonksiyonel olmaları söz konusu olabilir ama asla ihale edildikleri gibi sanat yapısı denmeleri mümkün değildir.

  2. bu ne kadar şık kamusal alanlar böyle. kentlerin açık alanlarını bir gösteri alanı kadar özenle tasarlayan ve imal eden ülkeler var demek ki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir