Nicolai Ouroussoff, New York Times gazetesinde, Chelsea’nin kriz öncesi ve sonrası mimari durumunu değerlendiren bir inceleme yazısı kaleme aldı. Ancak yazının, sadece Chelsea için değil, kriz öncesinde inşaat sektöründe patlama yaşanan ancak krizle birlikte boş kalan bina mezarlıklarına dönüşen kentler için de oldukça geçerli olduğu söylenebilir…

NICOLAI OUROUSSOFF / New York Times

Bir yıl kadar önce, Chealsea’deki inşaat patlamasının kent çapındaki mimari rönesansın bir parçası olarak görüp sevinmek mi yoksa aşırı genişleme olarak algılayıp ayıplamak mı gerektiği konusu belirsizdi.

Chelsea-1

Frank Gehry’nin IAC merkez binası

Birçok yönden Chelsea, para, moda, sanat ve mimarinin birleşiminin kenti nasıl dönüştürdüğünün bir örneğidir. Tüm ciddi projelerde, düzinelerce ucuz ayırıcılar, lobilerde talaşlı ahşap kaplamalar ve üçüncü sınıf sanat yer alırdı. Parlak cam dış cepheler, teşhirciliğin agresif birer formu olarak ortaya çıkıyordu.

Chelsea-2

Jean Nouvel’in 19. Cedde’nin köşesindeki lüks apartman kulesi

Herşeye rağmen bunların içinden birçok iyi yapı da çıktı. Frank Gehry’nin IAC merkez binası en azından belirli bir mesafeden bakınca, bölgeye rahatlıkla yerleşti. Jean Nouvel’in 19. Cedde’nin köşesindeki lüks apartman kulesi daha parlak cephesi bile tamamlanmadan etkisini hissettirdi. Anabelle Selldorf, Neil Denari, Hani Rashid ekibi ve Asymptote’tan Lise Anne Couture gibi genç yeteneklerin kimi tamamlanmış kimi tamamlanmamış provokatif tasarımları da burada yer buldu.

Chelsea-3

Chelsea-4

Neil Denari’nin 23. Cadde’deki tasarımı

Ardından High-Line geldi. High-Line, gösterişsiz bahçeleri ve sanayileşme öncesi estetiği ile, kentin caddelerinin üzerindeki eski yüksek tren yolunda süzülerek, bölgeye bir nezaket kattı.

Chelsea-7

 High-Line

Şimdi o patlama dönemi sona erdi ve bölgenin sessiz caddelerinde dolaşan herkes, önümüzdeki kötü günlerde buralarda kimin yaşayacağını merak etmekte.

Chelsea-5

Chelsea-6

Anabelle Selldorf’un  11. Cadde’deki konut yapısı

Her ne kadar az miktarda yeni proje devam ediyor da olsa, düzinelerce yeni tamamlanmış konut şu anda boş duruyor. Geliştiriciler diğer projeleri ya ertelediler ya da bütçelerini minimuma indirgediler. Mimarlarsa yavaş yavaş işçi azaltmaya başladılar.

Chelsea-8

 Richard Meier’ın -krizin habercisi olarak bilinen- ikiz kuleleri

Son aylarda, krizin kültürel dünya için avantajlı olacağı söylentileri yayılmakta. Muhtemelen daha kamusal fikirlere yönelik vizyonlarla birlikte, halka yakın sanat hareketinin de yayılması bekleniyor. Kimileriyse halen büyük bir kamu yatırımının, mimarların büyük rol alacağı bir yenilenmeyi başlatacağını düşünüyor.

Chelsea-9

Anabelle Selldorf’un konut bloğu

Henüz bu çarpışmayı büyüten kültürün yok olup olmadığı belli değil. Aşırılık, her zaman kentin karakterinde vardı ve bir gün yeniden hayaletimsi gökdelenler, her birini komik fiyatlara satın alan Wall Street çalışanlarıyla dolarsa hiçbirimizin şaşırmaması gerekir.

Bu sırada ise bu boş kalıntılar, bir çeşit belirsizlik içinde sıkışıp kaldılar. Eski zengin çağ ile belirsiz ve endişeli bir gelecek arasında.

Yazı ve Görseller: NewYork Times
Çeviri: Mimdap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir