Beykoz'da evleri yıkılanlar yetkililere tepkili: Yuvamızı yıktılar şimdi nereye gideceğiz? - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
Beykoz’da evleri yıkılanlar yetkililere tepkili: Yuvamızı yıktılar şimdi nereye gideceğiz?
Share 21 Eylül 2019

Bakanlığın kaçak olduğunu tespit ettiği Beykoz’daki yapılarda başlayan yıkım, mağduriyeti de beraberinde getirdi. Yurttaşlar eşyalarının yıkılan evlerinin altında kaldığını, kurtarabildiklerini ise sokakta bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi. Evi yıkılanlardan Aslan Erdem, “Şu an komşularda kalıyoruz” derken, Yenimahalle Dayanışma Derneği Başkanı Gündoğan, şu ifadeyi kullandı: “İsrail’in Gazze’ye girdiği gibi girdiler. İnsanların eşyaları yıkılan evlerin altında kaldı”.

 

 

 

 

 

İstanbul Valiliği’nin 2017’den sonra “usulsüz” yollarla yapılan 315 kaçak yapının yıkılacağını duyurmasının ardından Beykoz ve Arnavutköy’de yıkım başladı. Ancak yıkımlar nedeniyle yurttaşlar ciddi mağduriyet yaşıyor. 2 bin polis eşliğinde gerçekleştirilen yıkımlar nedeniyle Beykoz Yenimahalle sakinleri, yetkililere tepkili.

Evi yıkılan yurttaşlardan 46 yaşındaki Aslan Erdem, taşınmaları için yeterli süre tanınmadığını aktardı. Evlerinin yıkılmasından dolayı komşularda kaldıklarını, eşyalarının ise sokakta olduğunu kaydeden Erdem, “Evinizi şu kadar zamanda boşaltın diye bir ihtarname bile gelmedi” dedi ve ekledi: “Kapımıza dayandılar ve evi boşaltmamızı istediler. Maddi ya da manevi anlamda kendimizi hazırlayamadık. Zaten evi ya da yuvası yıkılan bir insan, sorumlu olduğu çocukları varsa onları psikolojik olarak nasıl hazırlayacak? Bizi sokağa attılar, başka bir barınacak alan göstermediler. 2 çocuğum var. İkisi de okuyor. Küçük çocuğun okulu bu mahallede. Ben kendi mahallemde kalacak bir yer bulamazsam çocuğumu nasıl okula götürüp getireceğim? Nerede okutacağım? Benim onu okutmam gerek, okutamazsam bu suçu ben mi işlemiş olacağım, bana bu yasayı getiren devlet mi, belediye mi işlemiş olacak? Bu bir manevi çöküntü, hayat boyu çocuğumun psikolojisinde var olacak.”

 

 

LÜKS DEĞİLDİ, SADECE BARINAKTI

 

 

Aslan, yıkılan evi için, “Lüks bir yer değildi, sadece barınaktı” ifadesini kullandı: “Ben mecburiyetten dolayı orada barınmak zorunda kaldım. Benimki havuzlu, parklı bir ev değil barınaktı. Barınma hakkımı da elimden aldılar. Eşten dosttan borç alarak yapmıştım orayı. Şimdi olmayan bir evin borcunu ödemek zorundayım. Asgari ücretle bunu nasıl yapabileceğimi bilemezken benim yaşamımı düşünen belediyem, ülkem ya da anayasam bana bunu nasıl sağlayacak? Ben vergilerimi vermem gerektiğini bilen, bugüne kadar çeşitli şekillerde vergisini vermiş bir insanım. Durum böyleyken ülkem bana neden sahip çıkmıyor? İmar barışı için yapı kayıt belgesinin parasını yatırdık, bize belgesini verdiler. Orman müdürlüğü beni mahkemeye vermişti kaçak yapılanmadan dolayı. Devam eden bir dava var. Şimdi olmayan bir ev için mahkemeye çıkacağım.”

 

 

EŞYALARIMIZ SOKAKTA

 

 

Yıkım gerçekleşmeden yarım saat kadar önce eşyalarını çıkarmaya çalıştığını dile getiren Erdem, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Eşyaları taşırken aceleden kaynaklı zarar gördü hep. Bazı parçaları koptu. Eşyalar şu an sokakta, üzerine naylon bez örttük. Kapısını açan komşularımız oldu, şimdilik orada kalıyoruz.”

 

 

YURTTAŞLAR İŞİNE GİDEMİYOR

 

 

Evi yıkılanlardan birisi de Ayhan Güney. “İnsanlar kalacak yer bulmaya çalışıyor” diyen Güney, yaşanan mağduriyeti şöyle anlattı: “Haber vermeden gelip yıktılar evleri. Bir aileden iki kişi başka bir akrabasında, diğerleri başka bir yerde kalmak zorunda. Çünkü evler fazla insanın kalabileceği kadar büyük değil. İnsanlar işine gidemedi. Şimdi sokaklarda kiralık yer arıyorlar.”

 

 

 

 

 

İSRAİL’İN GAZZE’YE GİRDİĞİ GİBİ GİRDİLER

 

 

Yenimahalle Halkı Dayanışma Derneği Başkanı Avni Gündoğan, yaşanan mağduriyeti gidermek için gerekli mücadeleyi vereceklerini söyledi. Gündoğan’a göre, yıkım yapılan yurttaşların yapı kayıt belgesi mevcut. Hukuki yollara başvuracaklarını aktaran Gündoğan, şöyle konuştu: “Bu süreç yeni başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütün İstanbul’da kaçak yapıları yeniden imar meselesiyle ilgili düğmeye basıyoruz diye yola çıktı. İsrail’in Gazze’ye girdiği gibi girdiler. İnsanların eşyaları yıkılan evlerin altında kaldı.”

 
‘Mücadele edeceğiz’

 
Başkan Gündoğan, sözlerini şöyle noktaladı: “Doğalgaz elektrik bağlatmış, bir tanesi 1 yıl önce bir başkasından satın almış, geçmişe yönelik vergi ödeyen insanlar var. Mesela bir yurttaş, elektriği, suyu, yapı kayıt belgesi var. Geçmişe yönelik vergi ödemeleri var, imar barışından önce yapmış bunları ve 8-9 aydır mahkeme süreçleri devam ediyor. Tebligat, ihbarname gelmemiş hiçbirine. Zaman zaman cezalar ödemişler. 2014’ten beri biz bir yıkım olacağını ve parça parça yapacaklarını anlatmaya çalıştık. İmar planları çıktı, onun aldatmaca olduğunu lüks siteler ve villalar için yapılacağını söyledik. Şimdi ise birlikte hareket ederek elimizden geleni yapacağız.”

 

 

OKULA GİDEN ÇOCUKLAR EVLERİNİ YIKILMIŞ BULDULAR

 

 

CHP Beykoz Belediye Meclis Üyesi Recai Çelik, yıkımın ardından yaşananlara dair şunları söyledi: “İnsanların hiçbiri bu mahallenin dışından, başka yerden gelen, fırsatçılık yapan insanlar değil. Kirada oturan, fırsat olunca yer edinen insanlar. İhtiyaç hasıl olduğu için buradalar. Yıllardır bir kültür oluşmuş, sonuçta bir mahalle olmuş. Şimdi ise sabah okula giden çocuklar döndüklerinde evlerini yıkılmış buldular. İnsanların haykırışlarını gördüm burada. Bu acı bir tablo, büyük bir travmadır.”

 

 

VİLLAYA İZİN VAR, YENİMAHALLEYE YOK

 

 

Eski Beykoz Belediyesi’nin CHP’li Denetim Komisyonu üyesi Yılmaz Işık, mahallenin 1960’larda kurulduğunu ve zamanla altyapının getirildiğini aktardı. Yıkım yapılan bölgede yeni bir altyapı çalışması başladığının altını çizen Işık şöyle dedi: “2017 Aralık’tan sonra yapılan evler yıkılacak deniyor. Ancak insanlar su, elektrik bağlattılar, acı olan bu. İnsanlar ‘Ben bana gösterilen her şeyi yaptım, her yola uydum, para da verdim, şimdi ne oldu da yıkıyorsunuz evimi’ diyor. İsyan da burada zaten.” Yurttaşların yıllarca Beykoz’daki fabrikalarda çalıştığını ve eskiden Beykoz’un şehrin dışında kaldığını hatırlatan Işık şu ifadeleri kullandı: “Burada tuğla fabrikası, halat fabrikası vardı. Sümerbank deri kundura fabrikası, Paşabahçe şişe cam fabrikası, yine Paşabahçe likör fabrikası bunlar kapatıldı ve buranın halkı bir nevi zorunlu göçe maruz bırakıldı.” Beykoz’da yeni yapılaşmaların da olduğuna dikkat çeken Işık son olarak şunları söyledi: “Şimdi kolejler, özel hastaneler, tesisler kurulmaya başladı. Daha yeni NUN okullarının karşısında 3 villaya izin verildi. Daha önce NUN okullarına izin verildi, ormanın içerisinde Acaristan diye yeni bir yapılaşma var, ona izin verildi. Buralar doğal sit alanı, Boğaziçi koruma kanuna tabidir diye söyleniyor ama oteller yapılmaya başlandı.”

 

 

 

 

Kaynak : Birgün


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org