Editörün notu: Hikmet Temel Akarsu ve Prof. Dr. Nevnihal Erdoğan ‘ın hazırladıkları ÇEM (Çağdaş Edebiyatta Mimarlık) seçkisi için hazırlanmış henüz yayınlanmamış çalışma…

 

Harvey’in Kentsel Toplumsal Hareketleri ele alan seçkisi “Asi Şehirler / Şehir Hakkından Kentsel Devrime Doğru” kitabı Ayşe Deniz Temiz’in sunuşu ve onun çevirisi ile Metis Yayınlarından 2013 yılında yayımlandı.

 

 

Kitap, Ayşe Deniz Temiz’in nitelikli ve yetkin bir sunuşunu, ön söz adına Henri Lefebvre’in Vizyonu adlı “Şehir Hakkını” irdeleyen, Kentsel Toplumsal hareketler ile ilgili vizyoner bir makalesini ve bizzat Harvey’in New Left Review, Socialist Register, dergilerindeki dört yazısı ve Nobel ödüllü Elinor Olstrom’un Radical History Review  2011  tarihli dergisinin 109. Sayısında yayımlanan “The Future of Commons” (Ortak / Kamusal Alanların Geleceği)  adlı makalesini irdeleyen bir beşinci yazı (kitapta 3. Bölüm) içermekte.

 

 

Harvey, Tüm dünyada tanınan saygın bir kent kuramcısı. Coğrafya kökenli oluşu biraz sonra değineceğim olağanüstü sentezlere varması için bir dayanak noktası oluşturmuş.

 

 

Özellikle ülkemizde de son yıllarda Kentsel mücadeleler, gerek ekolojik alanda gerekse düpedüz “Gezi” olayları gibi kent merkezlerinde kitleselleşmiş hareketler dolayısı ile gündemin ön sıralarını oluşturdu.

 

 

Kişisel olarak ben de ODTÜ’de 1970’lı yılların ortasında “Kentsel Toplumsal Hareketler” adı altında bir ders sunmaya çalışmış idim. Gene o tarihlerde 1977 ve 1978 yıllarında TMMOB Mimarlar Odası saymanı ve sekreter yardımcısı olduğum sıralarda “Yerel Yönetimlerde Emekçi Sınıf ve Tabakaların Yönetime Ağırlık koymasının” yollarını araştıran iki seminer tertiplediğimizi de anımsıyorum.

 

 

Sonraları 1970’lerden itibaren neoliberalizm dünya üzerinde hakimiyet tesis ederek refah devletlerini giderek yok etti. Toplumsal eşitsizlikler kent ölçeğinde giderek belirginleşti. Kamusal alanın giderek yok edilmesi ile toplumlar içerisindeki zengin fakir ayrımı keskinleşti. Neoliberalizmin finansal mekanizmaları sonucunda ortaya çıkan işsizlik, iş organizasyonu bünyesindeki emeği ve giderek nitelikli emeği prekarite içine sürükledi. Kent makroformu üzerinde ranta dönük manipülasyonlar neticesinde mutenalaşma (gentrification) sonucunda, kentin merkezindeki ve değerli arsalarındaki ranta dönük arsa ve bölgelerde zenginlere dönük kullanım biçimleri oluştu. Orta sınıflar ve eski kent sakinleri kent merkezindeki prestijli alanlardan sürüldüler. Çalışanların  konut, eğitim, sağlık, kültür alanlarında giderek daha az pay almaları yaşam hakkının esasını oluşturan temel hizmetlerin paralı hale getirilmesi kent içerisinde yeni gerilim ve mücadele alanları oluşturdu. Dünyanın çeşitli yerlerinde ve özellikle kentsel mekanlarda her biri kendine özgü mücadele alanları ve yöntemleri neoliberalizmin hüküm sürdüğü kent merkezlerinde ortaya çıkmaya başladı.

 

 

“Asi Şehirler” kitabında yer alan Harvey’in makaleleri bu mücadeleleri ele alıyor. Harvey, kentsel mücadeleler kapsamında kent hakkı için harcanan çabalar ile klasik sol mücadele  arasındaki farklılıklar üzerinde duruyor, sadece işçi – işveren çelişkisi değil tüketim alanında da oluşan çelişkilerin (satıcı – alıcı çelişkisi gibi ), önemine değiniyor.

 

 

Bu konuda mevcut kuramları irdelediği gibi kendisi de önerilerde bulunuyor.

 

 

Harvey’in Teorik Bakış Açısı

 

 

Harvey’in teorik bakış açısını anlamadan kentsel mücadele ve şehir hakkı üzerinde yazdıklarını tam anlamı ile kavramak olanaksızdır.

 

 

Harvey “visualisation of capital” (kapitali ete kemiğe büründürmek olarak çevireceğim. rg) adlı olağanüstü sunuşunda Marks’ın Kapital’inin özellikle birinci ve ikinci ciltlerine göndermede bulunarak sermayenin kapitalist sistem içerisindeki döngüsünü izah ediyor.

 

 

Bu izahat sonucunda da kentsel mücadele, şehir hakkı gibi kavramları, bunların içeriklerini  açıklıyor. Sermayenin yapısını, bir anlamda ayrıntılı bir analize tabi tutuyor,  günümüz finansal tekniklerinin sermaye yapısı ile münasebetlerini irdeleyerek günümüz kentini ve toplumunu anlamamızı sağlıyor.

 

 

 

 

Harvey’e Göre Sermayeyi (Capital) Ete Kemiğe Büründürmek

 

 

Aşağıdaki döngülerin şemaları Harvey’in ocak 2017’de Oxford Üniversitesi, Coğrafya ve Çevre Fakültesinde verdiği konferansın You Tube üzerindeki kopyasıdır:

 

 

Şimdi bu şemalara bakarak Harvey’in Kapital’in birinci ve ikinci ciltlerine göndermede bulunarak sermaye döngülerini ne şekilde yorumladığını özetleyerek aktarmaya gayret edeceğim.

 

 

 

https://www.youtube.com/watch?v=83Yx6RBvoFc   (Youtube linki. rg)

 

 

 

Hidrolojik döngü 

 

 

Sermaye döngüsü (spiral) ingilizce

 

 

Sermaye döngüsü (spiral ) türkçe

 

 

 

İlk şema klasik bir hidrolik döngüyü göstermekte. Dünyada suyun yerden denize akması buharlaşma vs yollarla gökyüzüne çıkması, tekrar yağmur v.b. yollarla yere inmesini gösteren USGS (ABD Jeolojik Araştırma Enstitüsünün ) bir yayını. Harvey burada döngünün jeolojik zaman içerisinde değişse de kısa zaman içerisinde sabit olduğunu bir sene önceki doğa olaylarının aşağı yukarı bir sonraki sene de aynen tekrarlanacağını ifade ediyor.

 

 

İkinci şema da bir döngüyü imliyor. Ancak bu döngü sabit değildir ! Sermayenin sürekli olarak artık değer ve rant dolayısı ile hacimsel olarak arttığını ve artmak zorunda olduğunu bize belirtiyor.

 

 

Buradaki döngü artık basit bir döngü değil bir hortum misali spiral bir biçimde ve oylum kazanarak büyüyen helezoni bir yapıdır !

 

 

Harvey’e göre sermayenin döngüsü sabit ve dairesel değil spiral helezoni ve hortum misali oylum ve hacim kazanarak  süre giden ve ancak krizlerle sekteye uğrayabilecek kendi içinde canavarlaşan bir yapıdır !

 

 

 

Harvey’in Sermaye Şemasının Bazı Ayrıntıları

 

 

İlk aşama:

 

 

İlk altı çizilecek husus Marks’ın sermayeyi hareket ve dönüşüm içerisindeki değer olarak kavramsallaştırmasıdır. Yani değer sermaye döngüsü içerisindeki konumuna bağlı olarak para da olabilir meta da olabilir !

 

 

Harvey’in şemasında en altta parasal sermayeyi görmekteyiz.

 

 

Para emek gücünü, üretim araçlarını ve altyapı ögelerini satın alır. Emek mevcut olup sermaye tarafından satın alınabilmektedir. Ve üretim süreci içerisinde meta oluşmakta metanın pazar ekonomisi içerisinde tedavül etmesinin koşulları oluşmaktadır. Değer başta para biçiminde iken meta biçimine dönüşüyor. (Harvey burada suyun buhara dönüşmesi analojisini kullanıyor).

 

 

Ancak daha önce belirtildiği gibi hidrolojik döngü oylum kazanmaz iken kapitalist döngü artık değer rant ve finans teknikleri sayesinde devamlı olarak oylum ve hacim kazanıyor.

 

 

Bu aşamada değer emek ve meta içerisinde yer alarak dönüşmekte metamorfoza / dönüşüme  uğramaktadır.

 

 

Artık bu aşamada değer ve meta üretimi içerisinde artık değeri de içermektedir !

 

 

Bilinen Para – Meta – Para formülü, sermayenin hareket-dönüşüm içerisinde değer olmasını ifade etmektedir. Burada artık değer de meta üretimi ile birlikte gerçekleşmiş olmaktadır (KIRMIZI KUTU : 1) (Harvey’in anlatımında Türkçe şema içerisindeki kırmızı kutu ve çizgilere ağırlık vermekteyim.rg)

 

 

İkinci aşama:

 

 

Değerin para biçiminde gerçekleşmesi için ise; (KIRMIZI KUTU : 2) metaların pazar içerisinde ihtiyaç ve isteklerle (insan-tüketicilerin) uyum içerisinde bulunmaları gerekecektir. Pazar mekanizması ancak bu koşulla işler.

 

 

Harvey’e göre bu ihtiyaç ve istekler bir adım ötede kentlerin makroformunu belirler !

 

 

Üçüncü aşama:

 

 

Harvey’in şemasında sağda yer alan dağıtım (KIRMIZI KUTU : 3) artık paranın dağıtımı, döngünün üçüncü ayağını oluşturmaktadır.

 

 

-Ücretler

-Vergiler

-Sanayi karı (industrial profit)

-Ticaret karı  Merchant profit)

-Rant

-Faiz

 

 

Ögelerinden  oluşan artık para yeniden sermayeye dönüşmek üzere döndüğünde finans teknikleri ile  rant-faiz-temettü  yaratan sermayeye dönüşmektedir.

 

 

Değerlerin akımının zamanlaması (temporality sorunu) ve kredi finans teknikleri ile bağlantısı

 

 

Sermaye döngüsünün önemli bir özelliği ise (temporality)   / üretim tüketim ve dağıtım zamanlamalarındaki uyumsuzluklar ve bunların giderilmesidir.

 

 

Üretimin çeşitli ögeleri ve aşamaları değişik uzunluktaki zaman dilimleri içerisinde cereyan eder. Bu durumda aynen mühendislikteki (critical path method / yöntemindeki zamanlama gibi) finansal teknikler kullanılır. Sermayedarın üretimin değişik aşamalarında –üretimin başlangıcı ile satış arasında- yeterli parasal kaynakları bulması için kredi ve daha sonraları ileri finans teknikleri kullanılır !

 

 

Bu teknikler sermayenin dolaylı yolla artmasını sağladığı için önem arz etmektedir.

 

 

Çünkü kredi ve banka borçlanmaları finansal teknikler ile sermayenin artık değer yanısıra faiz, rant ve temettü dolayısı ile katlanarak artmasına yol açar.

 

 

Mortgage ve seküritizasyon teknikleri bunlar arasındadır. Kapitalist sistem içerisinde önem arzeden mortgage sistemi, zaman içerisinde ülke gayrisafi milli hasılalarının % 40’ına hatta daha da yüksek oranlara varacak miktarlara ulaşmıştır.

Herhangi bir borcu ikincil piyasada hisse senedi haline dönüştürme yöntemine seküritizasyon denir.

 

 

Özellikle emlak edinme alanında mortgage konusunda oluşan borçlar finans sistemi tarafından üstelik kaldıraç teknikleri de kullanılarak yani bire on, yüz, bin çoğaltılarak dünya finans piyasasına sürülmüştür. Zamanla borçluların borçlarını ödeyemez duruma düşmesi sonucunda toksik hale gelen bu ayıplı hisse senetleri, emeklilik, sigorta fonları, borsa simsarlarının oluşturdukları fonlar, devletlerin egemen fonları tarafından alınmış örneğin meşhur 2008 Wall Street finans krizi, İspanyada v.b. ülkelerdeki krizler ortaya çıkmıştır.

 

 

Neokapitalizmin nesiller arasındaki paylaşıma dayanan emeklilik sistemi yerine kapitalizasyona dayalı emeklilik sistemi ve buna bağlı fonlar oluşturması da söz konusu krizleri tetiklemiştir.

 

 

Neticede krizler devletlerin batık banka ve finans şirketlerini kurtarması ile bir kez daha çalışanların sırtına yüklenmiştir.

 

 

Rant yaratan sermaye söz konusu kredi ve hisse senetlerine dönüştürülen borçlar sayesinde kapitalist sitemin çarkını döndürmüştür.

 

 

Bu borçlar çoğunlukla kentleşme alanındaki konut v.b yatırımlara verildiği için kentlerin makroformu da sitem tarafından birebir etkilenmektedir.

 

 

 

İnsan Sermayesinin Sürekli  Artan Niteliğinden Ötürü Oluşan Dışsallıklar

 

 

Şemanın sol tarafında ise insan emeğinin ve niteliğinin kapitalistin hiçbir dahli olmadığı halde gelişmesine bağlı olarak oluşan dışsallıklar yer almaktadır.

 

 

Ortalama eğitimin artması, nitelik kazanması toplum içerisinde eş uyumlu davranış biçimlerinin gelişmesi, emekçinin kültürel birikiminin yükselmesi bunlar arasındadır.

 

 

Sistem Enerjisinin Kaynakları

 

 

Harvey’e göre sistemin enerji kaynakları:

 

 

1-Girişimci: Para ile sistem spiralinin start almasını sağlar döngü sonunda para ve yine para biçiminde artık değer oluşur.

 

 

Değerin yaratılması için hem meta hem talep gereklidir. Talep yani ihtiyaç ve istek mevcut değil ise üretilen meta değer kazanmaz . Değerin oluşması için pazarın, emeğin ya da burjuvazinin talebinin oluşması gerekir. Bu koşullar bir arada buluşmaz ise kriz oluşur zira değer oluşmamış olur.

 

 

2-Değerin para biçiminde oluşması sistemin içindeki kritik anlardan biridir. (KUTU : 2) Üretilen metanın bir toplumsal talebinin oluşturulması gerekir. Bazen ücretler düşük kalır talep oluşmaz . Bu durumda devletin suni talep yaratmak için devreye girmesi gerekebilir. (Keynes modeli. Devletin büyük altyapı yatırımları oluşturarak talebi canlandırması; ya da savaş ekonomisi. rg)

 

 

3-Dağıtım mekanizması da sisteme enerji sağlar. Dağıtım finansal sistem marifeti ile güç kazanır ve oluşur. (Kredi, finans mekanizmaları).

 

 

Kredi ve finans sistemleri borç ve parayı yaratır. Dağıtım sistemi mekanizması içerisinde rant yaratan sermaye (interest bearing capital) çok önemlidir ve sistem içerisindeki artık değerin, artık likiditenin, finans sistemi içerisinde oylumlanmasını sağlar. Bir anlamda büyüyen spiralin motorudurlar.

 

 

Dağıtım sisteminde rant yaratan sermaye olarak dönen para üretime değil hisse senetleri v.b. gelir getiren diğer finans enstrümanlarına de dönebilir.

 

 

Bu durum eninde sonunda hortum biçiminde oylumlanan spiral döngünün kontroldan çıkması ile finans krizleri oluşturabilir.

 

 

Harvey’e göre Kapital’in birinci cildi analizin basite indirgenmesi uğruna değerin para biçiminde (value in money form)  gerçekleşmesi üzerine yoğunlaşır, dağıtım süreci ile ilgilenmez. Ancak Harvey, Marks’ın sermayeyi bütünselliği içerisinde kavramanın da gerekliliğinden diğer eserlerinde söz ettiğinin de altını çizer.!

 

 

Harvey’in işaret ettiği diğer bir önemli husus: işçi – patron çelişkisi yanısıra alıcı – satıcı çelişkisi

 

 

Harvey’in, klasik örgütlenme biçimlerinin yanı sıra şehir hakkı, kentsel toplumsal hareketler, kamusal alanın yeni baştan halkın yüzde doksan dokuzu tarafından temellük edilmesi, kent içindeki özel mücadele alanları yaratılması gerekliliği açısından öne sürdüğü savlardan birisi de işçi – patron çelişkisi yanı sıra modern toplumlarda satıcı – alıcı çelişkisinin de göreceli olarak daha fazla önem kazanmasıdır.

 

 

Son teknolojik gelişmeler ışığında yapay zeka ve otomasyonun önem kazanması, delokalizasyon gibi süreçler sonucunda birçok sanayi dalının merkez ülkelerden periferi ülkelerine kayması neticesinde klasik proleteryanın göreceli ağırlığını yitirmesi sonucunda işçi patron çelişkisinin yanı sıra alıcı satıcı çelişkisi göreceli ağırlık kazandığı iddiasını öne sürer Harvey.

 

 

Örnek olarak jenerik ilaçlar ile patentli ilaçlar arasındaki astronomik farka işaret eder. Harvey, hiçbir patron işçi ilişkisinde ulaşılamayacak haksız kazançların alıcı satıcı ilişkisinde var olabileceğinin, yaratılabileceğinin altını çizer.

 

 

 

Harvey’in şeması ile ilgili birkaç eklenti

 

 

Harvey’in özellikle dağıtım mekanizmasını irdeler iken, dağıtım mekanizmasının bizzatihi sistemin enerji kaynaklarından biri olduğunu belirtmesi, artık değerin para biçiminde iken rant yaratan sermaye biçiminde sistemi yeniden beslemesi  (spiral döngü) önemli bir tespit oluşturmaktadır.

 

 

Dağıtımdan üretime  sonra rant ve temettüye dönük sermaye döngüsü içerisinde gerçekleşen pratikte gayrimenkul projeleri modern kent dinamiğini harekete geçirmiş ve hem kent makroformunu hem de sermayenin spiral gelişimini tetiklemiştir.

 

 

Gayrimenkul yatırımları Harvey’e göre kapitalist sistemin enerji kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Hem üreticilerin hem tüketicilerin aynı kapitalist finans kurumları tarafından kredilendirmelerinin altında yatan mantık budur Harvey’e göre.

 

 

Sermayenin Organik Bileşimi Üzerindeki Etki

 

 

Kanaatimce gayrımenkul ile ilgili olarak gelişen mortgage (tutsat) sistemi  sermayenin organik bileşimi üzerinde de etkiler yaratmıştır.

 

 

Gayrimenkul satışlarından oluşan banka borçları  mortgage yolu ile banka ve finans kuruluşları tarafından ikincil piyasada likiditeye dönüştürülerek, hisse senedi ya da farklı finans enstrümanları olarak ikincil piyasada, emekli, sigorta fonlar, devlet egemen fonlarına satıldı. Bunlar kaldıraç efekti ile başlangıç değerlerinden  onlarca yüzlerce kez büyüklükte olarak finans piyasalarına  enjekte edildi.

 

 

Bu durumda sermayenin sabit kısmı değişken kısmına göre dolaylı olarak büyüdü. Tabiri caiz ise sermaye yeni yapısı ile bir kolu yere değen diğer kolu güdük kalan bir biçime dönüştü.

 

 

Sabit sermaye makine , üretim araçları için kullanılan ve amortismana tabi her türlü girdiyi,  değişken sermaye ise emek gücünün değerini ifade eder.

 

 

Gayrimenkul yeni finans teknikleri ile ışık hızı ile menkul değere dönüşünce (seküritizasyon v.b. yöntemler aracılığı ile) Harvey’in şeması içinde rant yaratan artık sermaye miktarı da çoğalacaktır. En azından sermayenin sabit kısmı gayrimenkulün likiditeye dönüşme özelliğinden ötürü finans teknikleri yolu ile olağanüstü büyüyecektir.

 

 

Hipotezler :

 

 

-Gayrimenkul fixed  cost / sabit paha  içine;

 

 

a) Amortisman

 

 

b) Kira yoluyla girer.

 

 

-Gayrimenkulün ışık hızı  ile menkul değere yani likiditeye dönüşmesi;

 

 

a) David Harvey şeması içinde (interest bearing /  surplus capital) rant yaratan sermaye hacmini  arttırır

 

 

b) söz konusu rant yaratan sermayenin akımını hızlandırır

 

 

c) Kaldıraç (leverage) etkisi ile artan (surplus),  artık  kapital hacmi, katlanarak büyür ve finans sistemi içerisinde ranta dönük (emekli, sigorta, devlet egemen (sovereign) fonları besler.

 

 

d) Söz konusu finans kredi mekanizmaları sistem içindeki (temporality) zamanlama uyumsuzlukları sorunlarını bir ölçüde halleder !!!  yani üretim ile tüketim üretim sürecinde satın alma ödeme arasındaki zaman uyumsuzlukları  KREDİ sistemi ve finansal enstrümanlar ile çözüme kavuşturulur.

 

 

e) Sermayenin sabit kısmı finans teknikleri ile geliştirilince,  sistem borç verecek kredi verecek potansiyele ulaşır. Banka finans kuruluşu sisteme para kredi enjekte eder, ayrıca artık sermayenin bir bölümü de sermayedara üretim sürecine tekrar sokulmaksızın temettü ve gelir sağlar.

 

 

Sonuç

 

 

Harvey’in “visualisation of capital” Kapital’i ete kemiğe büründürme şeması bize hem Kapital’i anlamak için hem de yeni gelişmekte olan kentsel toplumsal hareketleri, şehir hakkını, kentsel devrim modelllerini kavramak için bir maymuncuk anahtarı sunuyor.

 

 

Sermayenin hareket ve dönüşüm içerisindeki bir değer olduğu; Meta üretimi – değerin para biçiminde gerçekleşmesi ve dağıtım döngüsü kavrandıktan sonra ve bu döngünün spiral bir biçimde bir hortum misali oylumlanarak süregiden başlangıcı sonuç sonucu başlangıç olan mütemadi bir süreç olduğu anlaşıldıktan sonra artık atılacak kavramsal adım, bu sürecin kentsel toplumsal hareketler bağlamında yorumlanması olacaktır.

 

 

19. asır, yirminci asır ve yirmibirinci asırda vukubulan ve tüm dünyaya yayılan kentleşme sürecinin özellikle kentlerde neden olduğu gelir eşitsizlikleri kapitalist düzen içerisindeki toplumsal eşitsizliklerin yorumu, sermayenin niteliği, özellikle gayrımenkul sermayenin likiditeye ışık hızı ile dönüşerek kent makroformunu etkileyen sermaye hareketlerini nasıl tetiklediği, hepsi Harvey’in bize sunduğu maymuncuk anahtarı ile çözülebilir.

 

 

“Asi Şehirler  / şehir Hakkından Kentsel devrime Doğru” kitabı söz konusu maymuncuk anahtarı ile kentlere dair çeşitli oluşumları, mücadeleleri yorumluyor, yeni açılımlar sunmaya gayret ediyor.

 

 

Beş bölümden oluşan kitapta Harvey’in çeşitli dergilerde yayımlanan makaleleri yer almakta.

 

 

Bunlar : Kent Hakkı  / Finans Krizinin Kentsel Kökenleri / Ortak Alanların (kamusal alanların rg.) Geleceği / Rant Sanatı : Küreselleşme, Kültürel Üretim ve Monopol/ Finansal Krizin kentsel Kökenleri : Kentin antikapitalist mücadelede Devreye Sokulması’dır.

 

 

Kent ile kentleşme ile ilgilenenlerin yararlanacağı birçok örnek olay yer almakta seçkide.

 

 

Konuya ilgi duyanların  yaralanması menfaatleri icabı olacaktır.

 

 

 

 

Raşit Gökçeli, Yüksek Bölge Plancısı (ODTÜ), Mimar (İTÜ)

One Comment

  1. Bu ölçekte değerlendirmeleri yapan, dünya sistemini çözümleyerek mimarlık üzerine kelam eden Raşit Gökçeli’ye ne kadar teşekkür etsek azdır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir