Erdoğan’ın, “Yatay mimariden yanayım” sözlerinin ardından, Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmelik taslağına Mimarlar Odası’ndan itiraz geldi: Mimarlık ve kent odaklı olmayan bu taslak geri çekilmeli.

 

 

 

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Yatay mimariden yanayım” şeklindeki açıklamasının ardından ‘harekete geçip’ yayımladığı “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği Taslağı” hakkında Mimarlar Odası Genel Merkezi bir rapor hazırladı. Raporda, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği mevzuatının bugüne kadar on yedi, İmar Kanunu’nun ise yirmi iki kez değiştirildiği hatırlatıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı taslağın, planlama ve mimarlık kültürünü yok saydığı ve kamusal alanları daralttığı ifade edildi. Taslağın, insan odaklı ulaşım politikaları yerine araç odaklı ulaşım altyapısı öngördüğünün altı çizilerek, mimarlık mesleğinin imar süreçlerinden koparılmak istendiği belirtildi. Raporda, Bakanlığın yayımladığı taslağın, meslek mensuplarının danışma ve değerlendirme süreçlerine dahil edilmeden oluşturulduğu ifade edildi.

Yeniden hazırlanmalı

 
Raporda imara ilişkin tüm mevzuatların, ‘kent hakkı’nı koruyacak şekilde yapılması gerektiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Mimarlık ve kent odaklı olmayan, mevzuat hazırlama esaslarına uymayan, ilgili kesimlerin sürecin başından itibaren dahil edilmediği bu ‘Yönetmelik Taslağı’ geri çekilmelidir. İmar uygulamalarını düzenleyecek olan bu yönetmeliğin, mevcut metni değiştirerek yeniden önermek yerine sağlıklı ve güvenli bir yapılı çevrede yaşama hakkını korumaya ve bu çerçevede standartlar önermeye odaklı şekilde yeni bir yönetmelik hazırlanması gerekmektedir. Taslağın yerine şehircilik ilkelerinin ve bilimsel yöntemlerin ışığında; insan yaşamını esas alan, kentliler için yeterince yeşil alan bırakan, temiz hava ve ışık alan kentleri ve yapıları özendiren bir yönetmeliğin baştan yapılması için bir an önce katılımcı yöntemlerin devreye sokulması gerekmektedir.”

 

 

Taslak ne içeriyor?

 

 

Yeni yönetmelikle binaların taban oturum alanları genişletilerek kat sayısının düşürülmesi hedefleniyor. Ancak bu durum yeşil alan olarak ayrılan bölümün azalması anlamına da geliyor.

 

Taslakta, yapının oturacağı taban alanın arsanın yüzde 40’ını geçmemesi şartı kaldırılıyor. Böylece, binaların çok katlı apartmanlar yerine az katlı inşa edilmesi amaçlanıyor. Yeni düzenlemede, bodrum katın üzerindeki mescit, kreş, kapıcı dairesi, yangın merdiveni ve balkon gibi alanlar, toplam inşaat alanının yüzde 30’u ile sınırlandırılacak.

 

Bakanlık, yamaçlarda yapılan ve kot farkı nedeniyle önden iki kat, arkadan sekiz kat görünen binalar için de kademeli mimari şartı getirdi. Bu tür yapılar, ön cepheden kaç kat görünüyorsa, arka cephesinden de aynı görünecek.

 

Bakanlık, binalara takılan baz istasyonlarının ruhsat sorununu da çözecek. Düzenleme ile baz istasyonları, estetik görünümlü olmak, maliklerden muvafakat alınmak, bina cephesine 3 metreden fazla yaklaşmamak ve yer seçimi belgesi alınmak kaydıyla ruhsata tabi olmayacak.

 

İnşaatlarda kazıya başlamak için ruhsat alma şartı gerekirken, 3 ayı bulan süreç, inşaatları geciktiriyordu. Taslakla, “kazı izin belgesi” adında bir belge getiriliyor. Bu belge alınarak kazıya başlanacak. Böylece ruhsat süreci beklenmeyecek. Düzenlemeyle, özellikle ‘büyük yatırımların’ hızlanması amaçlanıyor.

 

 

 

 

Kaynak : Birgün

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir