Eymir Gölü’ne 150 metre mesafede, ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi’ olarak belirlenen ve resmi kayıtta ‘ağaçlandırılacak alan’ olarak geçen araziye inşaat yapılmak istenmesi meslek odalarını harekete geçirdi: “Bu kararın hayata geçmesi bölgede emsal oluşturur. Yapılaşmayla ilgili gelecek taleplerin ardı arkası kesilmez. Usulsüz ve tehlikeli.”
Başkent’te, ‘Eymir yapılaşmaya mı açılıyor’ sorusu bir kez daha gündeme geldi. Çevre Mühendisleri ve Şehir Plancıları odalarından edinilen bilgilere göre, Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan, Eymir Gölü’ne komşu ve resmi kayıtlarda ‘ağaçlandırılacak alan’ olarak belirlenen araziyle ilgili 21 Şubat 2006’da plan değişikliğine gidildi.
Dönemin Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı’nca (Tabiar Varlıklarını koruma Genel Müdürlüğü) onaylanan plana göre, Eymir Gölü’ne 150 metre mesafedeki alanda ‘turizm tesis alanları, özel eğitim, özel sağlık tesisi’ gibi yapıların yapılabileceği yönünde tariflere yer verildi.
8 YIL SONRA ÖĞRENDİLER
8 yıl sonra, özel bir firma arazide inşaat yapmak ve ruhsat almak için Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu. Başvuru sonrası Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 24 Ekim günü askıya çıkan proje tanıtım dosyası ile ‘ağaçlandırılacak alan’ olarak geçen araziye inşaat yapma projesi ortaya çıktı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, projenin plan notlarında usulsüzlük olduğunu ileri sürerek, tepki gösterdi. Odaların açıklamaları özetle şöyle:
BÖLGE YAPILAŞMAYA AÇILACAK
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baran Bozoğlu:
“Bir firma tarafından otel projesi yapılması için çalışma başlatıldı. Otel projesinin alanı Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde kalıyor. Planda ‘ağaçlandırılacak alan’ olarak ifade ediliyor fakat plan notlarında ise turizm ve konut yapısına dair ifadeler yer alıyor. Planlarda söz konusu alanın ağaçlık alan olduğu ancak konut için 0.10’luk ve turizm yapısı için 0.20’lik bir inşaat hakkı tanınıyor. Yapılmak istenen otel gibi göstererek fazla inşaat alanı almak ve ardından da konut olarak bu yapıları satmaktır. Bu önemli doğal alana yapılması planlanan otel projesiyle birlikte Eymir Gölü ve çeperinin yapılaşmaya açılacağı su götürmez bir gerçekliktir.
USULSÜZLÜK OLDUĞU GÖRÜLÜYOR
Projeye dair, Proje Tanıtım Dosyası hazırlanarak Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verildi. İl müdürlüğünün projeyle ilgili cevap yazısında, bölgenin ‘1. Derece Doğal Sit alanına yoğun baskı yapacağı ve yapılaşma getireceği, bölgenin teknik ve sosyal alt yapısının yetersiz olduğu’ gibi önemli gerekçeler belirtilerek Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin yürütülmesi istendi. Proje Tanıtım Dosyası’nda 92 adet yani oda sayısı kadar ‘kat irtifakı’ tapusu bulunuyor. Parsel içerisinde kat irtifakı yapılabilmesi için inşaat ruhsatı alınması gerekiyor. Ancak ortada herhangi bir inşaat ruhsatı bulunmuyor. İnşaat ruhsatı olmadan kat irtifakı nasıl alındı. Açık bir usulsüzlük olduğu görülüyor. Her bir ‘otel odası’ için kat irtifakı alınmış olması oteller için normal bir uygulama değildir. Konut projeleri için uygulanan bir yöntemdir. Bu konuda Tapu Müdürlüğü derhal açıklama yapmalıdır.”
KURNAZCA YAPILMIŞ KÖTÜ NİYETLİ BİR PLAN
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Deniz Kimyon:
“Arazi, Eymir’i de içine alan ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planı’nın içinde değil ama hemen sınırında yer alıyor. Araziyle ilgili plan değişikliği 21 Şubat 2006’da Çevre Koruma Kurumu tarafından onaylandı. Korumakla görevli bir kurumun usulsüzlük yapacağı kimsenin aklına gelmezdi. 2006’da onaylanan plan, üst ölçekli planlarla uyumlu şekilde yine ağaçlandırılacak alan olarak planlanmış ancak bu planın plan hükümlerinde imar yasasında bu gibi alanlardaki mağduriyetleri engellemek için sınırlı şekilde konut yapımına izin verilmesi beklenirken, turizm tesis alanları, özel eğitim, özel sağlık tesisi gibi yapıların yapılabileceği tarifi yapılmıştır. Yasayı amacı dışında kullanarak alandaki koruma kararını yok eden kurnazca yapılmış kötü niyetli bir plandır.”
Oğuz Demir
Kaynak: Hürriyet Ankara