Maden şirketi arsız hükümet yüzsüz - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
Maden şirketi arsız hükümet yüzsüz
Share 31 Ekim 2014

Ocaktaki işçilere hâlâ ulaşılamazken maden şirketi faciayı “doğal afet”e bağladı. Sorumluluk almayan Çalışma Bakanı ise “Bu madene ruhsat verilmemeliydi” dedi.

Karaman’ın Ermenek ilçesinin Pamuklu köyünde maden ocağında mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları dün de devam etti. Çalışmalardan henüz sonuç alınabilmiş değil.
Çalışmalarda en aktif rolü mahsur kalan işçilerin çalışma arkadaşları üstlendi. Suyun bir an önce tahliye edilmesi için bozulan, kırılan boruları onaran işçiler yoğun çaba sarf ederken, işçi ailelerinin acılı bekleyişi ise gün boyu sürdü.

‘Ahtapot’ adı verilen su tahliye aracının devreye girmesiyle galerideki su seviyesi düşmeye başladı, ancak tahliye işleminin birkaç gün sürebileceği belirtildi. Çalışmaların devam edilebilmesi için molozlar çıkarılıp galeri sağlamlaştırma çalışması yapıldı.

ŞİRKETTEN SKANDAL AÇIKLAMA

Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’nden faciaya ilişkin ilk açıklama dün geldi. Yaşanan facianın ‘doğal afet’ olarak nitelendirildiği açıklamada, şöyle denildi: “İşletmekte olduğumuz maden ocağında tüm iş güvenliği tedbirleri alınmış, bu zamana kadar gerekli denetimlerin hepsi yapılmış, maden ocağı hukuken emrettiği şekilde işletilmiştir. Kazanın oluş nedeninin şu an itibariyle tespit edilebilmesi imkânsız olmakla birlikte içeriden kurtarılan kardeşlerimizin bize verdiği bilgiye göre; doğal bir afetten bahsedilmekte. Şu anki tek amacımız yıllardan beri beraber çalıştığımız ailemiz, dostumuz, arkadaşımız olarak gördüğümüz emekçi kardeşlerimizin bir an önce güvenle ocaktan çıkarılmasıdır.”
Şirket yetkilileri ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Öğle yemeği içeride yenir mi? Hesabını sorarız” şeklindeki sözlerine karşılık “Türkiye’nin tüm maden ocağında yemek saatleri içeride kullanılmaktadır ki, buna devlet ocakları da dahildir” açıklamasında bulundu.

BAKANLARDAN BASIN TOPLANTISI

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan kurtarma çalışmaları hakkında bilgi vermek için dün basın toplantısı düzenledi. Enerji Bakanı Yıldız, “Tabii ki zaman ilerliyor. Bizim 18 işçi kardeşimizle alakalı umutlarımızın azaldığını söylemem gerekir” dedi.

Bakan Yıldız, kömür madenindeki suyu tahliye işlemlerinin 24 saat aralıksız devam ettiğini ancak su boşaltılan yerlerde mevcut tahkimatın bozulması sonucu 1-2 metrelik çöküntüler meydana geldiğini söyledi. Yıldız, “Burada bu çöküntülerin aynı zamanda dışarı çıkarılması için Ahtapot’un montajı yan tarafa alındı. Raylı sistemden yararlanılıyor. Suyu aktarmak önceliğimizdi, ancak çalışmayı yürütecek arkadaşların güvenliğini de sağlamalıyız. Çamurlu suyun içeride yarattığı tahribatı bilemeyiz” dedi.

‘RUHSATI İPTAL ETMİŞTİK’

Bakan Yıldız, bir gazetecinin “Uyar Madencilik ile burada acı bir şekilde yeniden karşılaştık” şeklindeki sözleri üzerine “Biz Uyar Madencilik’in çalışmalarından memnun değiliz. Üzerlerinde ruhsat varsa, ben bu ruhsatların kaldırılması talimatını verdim Soma’dan sonra. Eğer birisinin, ister işveren olsun ister kamu, burada bir kusuru varsa, bunun açığa çıkartılmasıyla ilgili kimsenin tereddüdü olmasın. Kimsenin de gözünün yaşına bakmayız. İster ‘Uyar’ olsun isterse ‘uyumayan’ olsun bu konuda tavizimiz olmaz” dedi.

Bakan Yıldız, “Ruhsatı iptal edilsin” talimatı verdiği halde şirketin hâlâ nasıl faaliyet gösterdiği sorusu üzerine “Aynı şirket değil. Ailesinden akrabası olduğu söyleniyor. Başka bir isim adı altında” diye konuştu.

GÖZALTI YOK

Savcılığın yürüttüğü soruşturmada gözaltı kararı olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Yıldız, şu ana kadar herhangi bir gözaltı kararı olmadığını söyledi.

İŞÇİLER VEKİLLE KONUŞMUŞ AMA…

Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan ise, madende çalışan işçilerin şikâyetlerini ilettikleri yönündeki iddiaların sorulması üzerine, “Milletvekilimize, Mevlüt Bey’e (AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün) yemekle ilgili bazı talepler ulaşmış. Ama doğrudan bana ulaşan herhangi bir şey olmadı” ifadelerini kullandı.

***

MASRAFTAN KAÇACAKLAR DİYE BİZİ BU HALE SOKTULAR

Has Şekerler Maden Ocağı’nda çalışan ve kurtarma çalışmalarında görev alan maden işçisi Seydi Acer, ocakta hâlâ 100 metre su olduğunu ve sabaha karşı göçük yaşandığını söyledi. Acer, “Yemek saati dışarıda olmuş olsaydı arkadaşlarımız orada olmayacaktı. Patronlar masraftan kaçacağız diye bizi bu hale soktular. Yemek parasından ve zamandan kazanmak için bizi dışarı çıkarmadılar” dedi.

BAŞLARINDA UZMAN YOK

Mahsur kalan işçilerden Recep Çiloğlu’nun (57) yeğeni Savaş Çiloğlu ise kurtarma çalışmalarının yetersizliğine dikkat çekti. Zonguldak’tan haberi alır almaz Ermenek’e geldiklerini belirten Çiloğlu, “Su tahliyesinde kullanılacak olan bir boru var. 100 plastik boru, başında 80 kişi var. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Başında uzman yetkili yok. Zonguldak’ta bu tür olaylara çok alışkın olduğumuz için olayı gördük. Yeraltı tahliye ekibinde çalışan işçiler olduğu gibi, yerüstünde de aynı şekilde çalışacak ekibin hazır olması gerekir” dedi.

MADENDEN EMEKLİYDİ

Amcası Recep Çiloğlu’nun oğlunun da Zonguldak’ta madenci olduğunu belirten Savaş Çiloğlu, “Amcam çok tecrübeli bir madenci. 20 yıl önce açık ocaktan madenden emekli oldu. 20 yıldır da Türkiye’nin birçok ilinde ocak şefi olarak kendi isteğiyle çalışıyordu. Daha önce de göçükte kaldı, hepsinden sağ salim çıktı” dedi.

1992’DE İŞİ BIRAKMIŞTI

18 madenciden biri olan 42 yaşındaki Hüseyin Çolak’ın ise, erken emekli olabilmek için 15 gün önce madene girdiği ortaya çıktı. Hüseyin Çolak’ın kızı 21 yaşındaki Emine Alıcı, babasının 1992’de meydana gelen bir maden kazası sonucu işi bıraktığını, son 5 yıldır yeraltına inmeden çalıştığını söyledi. Babasının, yeni çıkan torba yasa sonrası madencilere tanınan yıpranma priminden faydalanmak için 15 gün önce yeniden ocağa girdiğini anlatan Alıcı, “İşveren, maden çalışanlarının ocağın içinde yemek yemelerini istiyormuş. Bu kabul edilemez” dedi.

3 AYDIR ÜCRET ALMIYORDU

Hüseyin Çolak’ın diğer kızı 19 yaşındaki Ebru Çolak da “Ben 11 gün önce doğum yaptım. Ancak babam yanıma dahi gelemedi. 3 aydır ücret alamıyordu. ‘Paranızı alabilmek için çalışın’ demişler. Onlar da mecburen çalışıyordu” diye konuştu.

OĞLUM YÜZME BİLMEZDİ;

Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 18 işçiden Tezcan Gökçe’nin 75 yaşındaki annesi Ayşe Gökçe, “Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı? ‘Ocağa gitme artık’ diye kaç defa söyledim, beni dinlemedi” dedi.

***

MÜFETTİŞ: OCAKTA HİÇ SONDAJ YAPILMIYORDU

Karaman’ın Ermenek ilçesinde, 18 işçinin mahsur kaldığı ocakta son teftişi yapan İş Müfettişi Erdoğan Şeker, Radikal’e yaptığı açıklamada, “Sondajlar yapılsaydı kazanın önüne geçilebilirdi” dedi. Teftiş sonucu hazırladığı raporda gerekli kontrol sondajının yapılmadığını üç ay önceden haber veren Şeker, Has Şekerler’de geçmişten beri bu sondajın yapılmadığını ve teftişten sonra da ihtarlarına uyulmadığını ifade etti. Şeker, “İhtarınıza uyulsaydı bu kaza önlenebilir miydi?” sorusu üzerine “Elbette önlenebilirdi” yanıtını verdi.

***

YILDIZ: PATRON KUSURA BAKMASIN

Enerji Bakanı Yıldız, dün akşam saatlerinde bir açıklama daha yaparak faciayı ‘doğal afet’ olarak nitelendiren Has Şeker Madencilik yetkililerine yanıt verdi. Bakan Yıldız, “Hiç kusura bakmasın, bu bir afet değil. Her şeyi kamuoyuyla doğru bir şekilde paylaşmamız lazım. Biz özellikle eğer bir sel felaketi, bir deprem gibi elimizde bulunmayan nedenlerden dolayı bir işlem olmuşsa buna doğal afettir deriz. Ama burası bir doğal afet değil arkadaşlar. Doğal afet olmayan yerde kusur var demektir” dedi.

***

BAKAN ÇELİK’TEN VAHİM İTİRAFLAR

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, gazetecilere önemli itiraflarda bulundu. Karaman’daki madene ruhsat verilmesinin hata olduğunu söyleyen Çelik, müfettişler bir ocakla ilgili kapatma kararı verse bile işverenler, yetkililer ve vekillerin araya girdiğini ve kendilerine ocağın açılması için baskı yaptığını anlattı.

50 KİŞİ BİZE BASKI YAPTI

Çelik, özetle şunları söyledi: “İçim yanıyor benim. Gerçekleri konuşmayacak mıyız? Şunu söylüyorum… Soma’da 301 kişi öldü. Daha birkaç gün sonra ‘İlla ki maden tekrar açılsın’ dendi. Bunu oradaki işçi, işveren, esnaf, yöre halkı, herkes istedi. Bölge halkından gelen bu talep doğrultusunda yetkililer, mülki amirler, bölge milletvekillerine kadar 50 kişi açılması için talepte bulundu, baskılar yaptı. Hatta bizlere, eş, dost, tanıdıklarımızı araya sokup ulaşmaya çalışanlar bile oldu. Biz bu duruma rağmen önce açmadık. Ne zaman ki bir galeri sağlıklı hale getirildi, yalnız o galeriyi açtık. Işıklar Ocağı… Onu da her gün başına müfettiş koyarak açtık. 2 gün sonra o galeride yangın çıktı.

KARAMAN’DA OCAĞA İNDİK

Benim gördüğüm, bu madene ruhsat verilmemeliydi. Madene Sayın Başbakan ile indik. Ondan önce, 3 Bakan indik. Çıkarken hepimizin ceketleri sırılsıklam oldu. Düşünün içerideki durumu. Yüzde 35 eğimli, 350 – 400 metre aşağı iniyor işçi. Raylı sistem yok, asansör yok. Yaya olarak… ‘Geri çıkmamız 45 dakika alıyor’ diyor işçiler. Biz 200 metre indik, çıkıncaya kadar hiçbirimizde takat kalmadı. Bu işçi nasıl çalışacak?

KÜÇÜK MADENLER KAPATILMALI

İşveren, böyle küçük madenler olunca, az sayıda işçinin çalıştığı, rezervi tükenmek üzere olan bu tip ocaklara gereken yatırımı yapmıyor. Daha fazla kâr elde etmek için maliyeti minimumda tutmaya çalışıyor ve bu sebeple mevzuatın gereği olan tedbirlerin yarattığı masraftan kaçınıyor. Ben işte bu tür madenlerin kapatılması gerekir diyorum.”

***

KOMŞU MADENİ DE SU BASMIŞ

18 işçinin mahsur kaldığı Has Şekerler’in hemen yukarısındaki Özkar Maden Ocağı’nda da bir sene önce benzer şekilde su baskını yaşandığı ortaya çıktı.
Evrensel gazetesine konuşan işçiler, bir sene kadar önce madende çalışma olmadığı bir sırada duvarın yıkıldığını ve madenin suyla dolduğunu söyledi. Madenin olanakları ile suyun tam 28 günde boşaltılabildiğini ifade eden Özkar Madencilik işçileri, “Suyu boşaltmak öyle kolay değil. Balçık var, moloz var. Tıkanır borular. Tabii burada olanaklar daha fazla ama, öyle 2-3 günde boşaltılamaz” diye konuştu.

Özkar Madencilik de Has Şekerler gibi Özbey Grup bünyesinde faaliyet gösteriyor. Tema’nın bir yıl önce hazırladığı raporda, yeraltı kaynaklarının yoğun olarak bulunduğu bölgede madencilik faaliyetinin tehlikelerine işaret edilmişti.

***

MMO: ARTIK YETER! CİNAYETLERİ DURDURUN!

Makina Mühendisleri Odası (MMO) “Artık Yeter! Durdurun bu denetimsizliği, bu cinayetleri!” açıklamasında bulundu.
MMO’dan yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kazaları, iş cinayetlerini konuşurken yalnızca o olaya ilişkin teknik nedene/nedenlere takılıp kaldığımız sürece cinayetler yaşanmaya devam edecektir. İş cinayetlerinde neden, bazen ‘ölçülmeyen karbonmonoksit oranı’, bazen ‘bakımı yapılmayan cephe asansörü’, bazen, ‘kapatılmayan inşaat boşluğu’, bazen ‘çadırdaki elektrik kaçağı’dır. Oysa olayların asıl nedeni, yıllardır uygulanan yeni emek rejimi, sorumluları da bu politikaları kararlaştıranlardır. AKP iktidarı ile çalışma yaşamının tüm kuralları değiştirilmiş, dönüştürülmüştür.”
Açıklamada yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı: “Uzman, hekim eğitim süreleri artırılmalı, TTB ve TMMOB hekim ve uzman eğitiminde yetkili kılınmalı, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları her yıl bilgi yenileme eğitimine alınmalıdır. İşçilerin mesleki eğitimlerinde TMMOB’ye bağlı odalara yetki verilmelidir. İşyerlerinde yapılması gereken teknik periyodik kontroller, ölçümler konusunda TMMOB’ye bağlı odalara etkin rol verilmelidir.”

***

‘İSTİFA EDİN, MADENLERİ KAMULAŞTIRIN’

Kristal-İş Sendikası, dün yaptığı yazılı açıklamada hükümet yetkililerini istifaya davet etti, madenlerin özelleştirilmesini istedi: “Hükümet yetkilileri, bakanlar, kazadan sonra madene giderek incelemeler yapıp, açıklamalarda bulunarak görevlerini yerine getirdiklerini sanıyorlar. Sizlerin işi kazadan sonra olay yerine gidip açıklama yapmak değil, kazaların yaşanmamasını sağlamak. Soma’da olduğu gibi tek bir hükümet yetkilisi dahi henüz istifa etmedi. Ne Enerji Bakanı ne Çalışma Bakanı ne de bir başka yetkili sorumluluk hissedip istifasını verdi. Kömürü daha ucuza mal etmek, sermayenin isteklerini yerine getirmek insan hayatından önemli değil. İnsanların evine ekmek götürebilmesi için, çocuklarına gelecek hazırlayabilmesi için madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda ölmedikleri bir ülke için madenleri kamulaştırın ve eğer biraz vicdan sahibi iseniz istifa edin.”

***

‘HALEN O KOLTUKLARDA OTURUCAK MISINIZ!’

ÖDP, Ermenek’te Şekerler Maden Ocağı’nda yaşanan facia ile ilgili yayımladığı yazılı açıklamada hükümetin ve yetkililerin derhal istifa etmesini istedi. Eş Genel Başkanlar Bilge Seçkin Çetinkaya ve Alper Taş imzasıyla yayımlanan açıklamada “İş cinayetleri konusunda artık sözün bittiği yerdeyiz. Hükümetin kimi Bakanlarının dahi artık kaza diyemediği, bir seri cinayet ve katliamla karşı karşıyayız” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “AKP, açgözlü sermayenin daha çok kârı için tüm alanlarda özelleştirme ve kuralsızlaştırma ile azgın bir sömürünün önünü açtı. Kamu işletmeleri bir bir özelleştirildi. İşçilerin tüm güvenceleri ellerinden alındı. Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları ortadan kaldırıldı. Özelleştirilen madenlerde daha çok sömürü ile daha çok kâr elde edilip bir avuç sömürücü, işçinin emeği ve kanı üzerinden zenginleştirildi.”

ÖZELLEŞTİRMELER İPTAL EDİLSİN

ÖDP’den yapılan açıklamada şu talepler yer aldı:
»Tüm özelleştirmeler derhal iptal edilmeli, özelleştirilen tüm madenler kamulaştırılarak işçilerin yönetimine bırakılmalıdır.
»Madenlerin denetimi için emek ve meslek örgütü temsilcilerinin ve bilim insanlarının yer aldığı bağımsız bir kurul oluşturulmalıdır.
»Çalışma yaşamı, işçilerin insanca yaşam ve güvenli çalışma koşullarını temel alarak yeniden düzenlenmelidir.
»Ermenek Şeker Madencilik başkan ve yöneticileri başta olmak üzere işçi ölümlerinin tüm sorumluları yargılanmalıdır.
»Hükümet derhal istifa etmelidir.

***

FACİA TÜM YURTTA PROTESTO EDİLDİ

Karaman Ermenek’te 18 işçinin su dolu ocakta mahsur kalmasına yol açan maden faciası, dün pek çok ilde protesto edildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve Adana Tabip Odası üyeleri, dün DİSK Çukurova Bölge Temsilciliği önünde toplanarak buradan İnönü Parkı’na yürüdü. Emekçiler adına açıklama yapan DİSK Bölge Temsilcisi Kemal Arslan, “taşeronlaşma ve güvencesiz çalışma biçimlerinin işçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarını ortadan kaldırdığını görmezden gelmeye devam eden sermaye ve hükümetin yaşanan ve yaşanacak iş cinayetlerinin hesabını vereceğini” dile getirdi.

KADER DİYENLER KATİL!

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde de öğrenciler, Ermenek’te yaşanan maden faciasını protesto etmek için eylem yaptı.
ÖDP üyeleri Kocaeli ve Antalya’da eylemdeydi. Kocaeli’de Belediye İş Hanı önünde toplanan ÖDP üyeleri, ‘’AKP’nin yeni Türkiye’si fıtrat cumhuriyeti’’ pankartı açtı. Basın açıklamasını okuyan Diren Satıcı ‘’Her ölümün ardından ‘kader’ diyerek üzerini örtmeye çalışanlar, her yıl iş cinayetlerinde yaşamını yitiren yüzlerce işçinin katilleridir’’ dedi.

Kaynak: Birgün


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org