109 bin öğrencinin eğitim gördüğü İstanbul Üniversitesi’nde, muhtemel bir depreme karşı risk taşıyan binalar yenisi yapılmak üzere yıkılıyor.


İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’in ‘hayatımın projesi’ dediği sürecin hikâyesi 2009’da başlıyor. Büyük dönüşüm için binalara kazma vurmak isteyen üniversite yetkilileri büyük bir sürprizle karşılaşır.

Çoğu 1950’li 1970’li yıllarda yapılan beton binaların bulunduğu arsaların imar planları ve tapu tevhitleri yoktur. Yerleşkelerin içinde kalan bazı alanların tapuları, kamulaştırma işlemi tamamlanmadığı için alınamamıştır. Yapılan araştırmada halen üniversitenin eğitim kurumlarının bulunduğu Beyazıt, Vefa, Çapa, Cerrahpaşa ve Avcılar yerleşkelerinin içindeki birçok arsanın belediye, vakıf ya da şahıs üzerine kayıtlı olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine önce belediyeye ardından da vakıflara ait arsaların tapuları alındı. Ardından da şahıslarla anlaşılma yoluna gidildi. Tabii bu kolay olmadı.

Zamanında üniversite arazisinde kalan ve şu an arsa sahiplerinin çocuklarının elinde olan arsalar için hak sahipleri üniversiteden ciddi paralar talep etti. Üniversite bazı arsa sahipleriyle anlaşamadığı için mahkemelik oldu. Kamulaştırma kapsamında hak sahiplerine bu toplamda 25 milyon TL ücret ödendi. Kamulaştırmaların ardından tapular alındı ve inşaat yapılabilmesi için ilgili koruma kurulu, belediye, kadastro ve tapuda yaklaşık 120 imzadan geçen tapu tevhit işlemi tamamlanarak tapular birleştirildi. 4 yıl süren bu işlem sonucunda toplam 30 bin 500 metrekare alan üniversite arazisine dahil edildi.

İmar izninin ve tapuların alınmasının ardından birçok binanın master planı ve projesi yapıldı. Dönüşüm seferberliğinde ilk kazma vuruldu. Beton binalar yıkılıp yeniden yapılırken projeleri dahi olmayan 54 tarihi binanın restorasyon projeleri yapılıp onayları alındı. Restorasyonlar başladı. Ayrıca tapuları alınan alanlarda yeni bina avan projeleri de tamamlanarak ilgili kurum onayları alındı. Rektör Yunus Söylet görev bitimi olan 2017’ye kadar projeyi tamamlamayı hedefliyor. Üniversite yapacağı binaların finansmanını tamamen öz kaynaklarından karşılayacak. Şu an başlayan projeler ihale yöntemiyle özel inşaat firmalarına veriliyor.

‘HEM BÜROKRASİ HEM DE ARSA SAHİPLERİYLE UĞRAŞTIK’

Proje koordinatörü İÜ Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Dr. Cemil Akçay, 4 yıl süren seferberlik sırasında hem bürokrasiyle hem de arsa sahipleriyle uğraştıklarını ve iğneyle kuyu kazar gibi çalışmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Çapa ve Cerrahpaşa yerleşkelerinde sahiplerine ulaşılamayan, veraset dolayısıyla çok sayıda vârisi bulunan ve kayyumda bulunan 11 adet parselin kamulaştırma işleminin hızlandırılması için Başbakan Tayyip Erdoğan devreye girmiş. Bakanlar Kurulu’ndan çıkan ‘Acele Kamulaştırma Kararı’ ile söz konusu arsaların bedelleri ödenip tapu tescilleri yapılabilmiş. Deprem dönüşüm projesinde en önemli ve zaman alan bölümün tamamlandığını belirten Akçay, “Kamulaştırmaların bitmesi ve imar izinleri çıkan projelere başladık. Projelerin hayata geçirilmesi önünde engel kalmadı. Böylelikle üniversite modern, çağın gerektirdiği teknolojik altyapıya sahip deprem güvenlikli binalarda eğitimini sürdürmeye devam edecek.” diyor.

BİNALAR ESKİ ÜSLUBA UYGUN OLMALI

Yeni yapılacak binaların eski üsluba uygun olarak yapılmasını isteyen Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Haldun Hürel sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz buna ‘pozitif mekan kurgusu’ diyoruz. Ona vurgu yapılmalı. Üniversitedeki binalar sokak arasına bina yapılır gibi çok baştan savma yapılmış. İstanbul’a bina yapılırken dikkat edilmeli, hele bu üniversite binasıysa daha da özenli olunmalı. Yeni yapıları eski İstanbul binaları nasılsa ona uygun olarak moderniteye uyarlamak lazım.”

Kaynak : Vatan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir