TMMOB Bursa Kentine Çözümler Sempozyumu'nun sonuç bildirgesi yayımlandı - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
TMMOB Bursa Kentine Çözümler Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi yayımlandı
Share 2 Ekim 2007

Bursa’da 5-7 Nisan 2007 tarihlerinde düzenlenen TMMOB Bursa Kentine Çözümler Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi yayımlandı.

GENEL PANORAMA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak, Türkiye çapında “Nasıl Bir Kent İstiyorum?” sorularına yanıt aramak üzere; öncelikle üç büyük ilimiz olan İstanbul, Ankara ve Bursa’da ilk defa düzenlenmesi planlanan “Kent Sorunları” sempozyumlarının ilki olan BURSA KENTİNE ÇÖZÜMLER SEMPOZYUMU, TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu yürütücülüğünde, 05 – 06 -07 Nisan 2007 tarihlerinde, Bursa Kervansaray Termal Oteli’nde gerçekleştirildi.

Sempozyumda, 7 ana başlık altında “Bursa’da Kentleşme”,”Bursa’da Maden ve Jeotermal Kaynaklar “,”Bursa’da Sanayi Gelişimi ve Enerji Kullanımı”, “Bursa’da Tarım ve Hayvancılık”, “Bursa’da Toplumsal Sağlığın Genel Durumu”, “Bursa’da Atık ve Çevre Yönetimi”, “Bursa’nın Su Varlığı ve Kullanımı”, “Bursa Ulaşım Stratejisi”, “Bursa’da Yapılaşma”, “Bursa’da Çevre Kirliliği ve Etkenleri”, “Bursa Kentsel Demokrasisinde Medya ve Basının Yeri”, “Bursa’da Eğitim-Öğretim Durumu ve Geleceğinin Yapılandırılması”, “Bursa’nın Turizm Olanakları” konulu 13 oturum ve “Bursa İlinin Depremselliği ve Deprem Lojistiği” konulu panel gerçekleştirildi. Sempozyumun sonunda; Düzenleme ve Danışmanlar Kurulu önerileri ile bir sonraki sempozyuma kadar görev yapacak bir “Kent İzleme Komisyonu” oluşturulması kararlaştırıldı. Böylece TMMOB’nin Bursa Kentini izlemeye devam edeceği vurgulandı.

Ayrıca Sempozyum kapsamında İlköğretim 6.- 7. ve 8. sınıf öğrencileri arasında düzenlenen “Yaşadığım Bursa; Yaşamak İstediğim Bursa” konulu kompozisyon yarışması da gerçekleştirildi. Kompozisyon yarışmasında birinciliği Bursa Özel Final İlköğretim Okulu 6-B sınıfından Berkin İraf, ikinciliği Hürriyet İlköğretim Okulu 7-B sınıfından Mehmet Kansever, üçüncülüğü Hürriyet İlköğretim Okulu 8-B Sınıfından Aslı Ceren Macunluoğlu alırken; 12 öğrenciye de mansiyon verildi. Dereceye giren öğrenciler 07 Nisan 2007 Cumartesi günü kompozisyonlarını katılımcılara okuyarak sundu ve kent çözümleri ile ilgili fikirlerini paylaştılar. Bu öğrenciler için ayrıca 16 Haziran 2007 tarihinde, velilerinin de katılımıyla İstanbul’daki Koç Sanayi Müzesine ve Miniatürk’e gezi düzenlendi.

Bursa’nın kentleşmeden sanayileşmeye, tarımdan madenciliğe kadar farklı alanlarının ele alındığı sempozyuma 409 kişi katıldı.

SONUÇ BİLDİRGESİ

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak, Sempozyumda dile getirilen görüşlerden hareketle aşağıdaki saptama ve önerileri ilgili kurum ve kuruluşlar, kent yöneticileri ve de kamuoyunun dikkatine sunar; Bilimsel verilere dayalı bu çıkarımların Bursa kenti için tekrar “sağlıklı, yeşil bir kent” olabilme çabalarına katkı sağlamasını dileriz.

– Kentimizde, toplumun tamamını yakından ilgilendiren doğal kaynakların kullanımında; Kentleşme ve kentlileşme gibi konularda geri dönüşü olmayan noktaya gelinmeden, doğal kaynaklarımızın korunmasını ve toplumun da sağ günlük politikalarla değil, kalıcı, bilimsel çözüm yolları irdelenerek ivedilikle ele alınmalıdır.

– Bursa kenti ve civarının jeotermal kaynakları, maden oluşumları ve bunların kullanılmasında ortaya çıkan sorunlar ile mermerciliğin durumu; İlgili meslek odaları, sektör temsilcileri ve siyasilerin de katılımıyla günlük politikalarla değil, kalıcı, bilimsel çözüm yolları irdelenerek ivedilikle ele alınmalıdır.

– Bursa’da sanayi gelişimi ve enerji kullanımı, ülkemizin bu konuda yaşadığı sorunlardan farklılık göstermemektedir. Bursa’da elektrik enerjisinin on yıllık geçmişine bakıldığında elektrik yatırımları, enerji üretiminde en pahalı girdilerden olan doğalgaz ile çalışan santrallere yönelik otoprodüktör firmalar dışında yapılmamaktadır. Ayrıca Ülkemizin enerji sorunun tek çözümü, nükleer enerji olmadığı unutulmamalı, “yenilenebilir enerji” kaynakları, Ülkeyi yönetenler tarafından öncelikle değerlendirmeye alınmalıdır..

– Ülkemizde bütün sanayi alanlarında olduğu gibi tekstil sektöründe de planlama ve sektörel bilgi envanterleri bulunmamaktadır. Devlet, tüm ülke düzeyinde planlama yaparken, sektörel bilgi envanterlerini, akademik ve bilimsel düzeyde hazırlanmasını sağlamalıdır. Tekstil sektöründe, daralma yaratan ithal girdiler, üniversite-sektör sanayicileri ve ilgili kurumlarla ciddi değerlendirmeye alınmalıdır.

– Bursa ovası sanayi ve konut yerleşimine kurban edilmemelidir. Ovada tarım üretimi yıldan yıla hızla düşmektedir. Ayrıca hayvancılık konusunda AB destekli birkaç proje dışında, teşvik ve planlama bulunmamaktadır. Bursa’nın tarım ve hayvancılık olanakları, dünyadaki üretim tekniklerindeki teknolojik gelişimlerin transferi ve ürünlerin ihracatı düşünüldüğünde çok yüksektir. Bu kapsamda kooperatifçilik desteklenmeli, ithalat kontrol altında alınmalıdır. Süt sektöründe ise üretimde belli sağlık standartları sağlanmalı; peynir gibi geleneksel ürünlerimiz tescillenmelidir.

– Toplumsal sağlığın genel durumu kapsamında, Bursa için sağlık göstergeleri yetersizdir. Yoğun göç alan Bursa, nüfus artışına rağmen sağlık personeli sayısındaki azalma tamamen siyasi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bir sanayi şehri olan Bursa’da meslek hastalıkları konusunda hastane bulunmamaktadır. Bursa’ya en kısa sürede meslek hastalıkları hastanesi kazandırılmalıdır. Ayrıca yerel yönetimler de, halk sağlığı araştırma merkezleri ile ortak çalışmalar yapmalıdır.

– Kentimizin katı atık, atık su ve çöp yönetiminde önemli çalışmalar olmakla birlikte, bu çalışmalar arttırılarak sürdürülmeli, yeni yapılan tesisler bağımsız kurumların denetime açılmalıdır.

– Küresel ısınma nedeni ile Bursa için çok büyük hayati önem taşıyan su kaynaklarımızdaki kirlenmenin önüne geçebilmek için içme suyu havzalarında çok sıkı denetim yapılması ve su kirliliğine neden olabilecek etkinliklere kesinlikle izin verilmemesi, Arıtılmış dahi olsa içme suyu havzalarına atıksu deşarj edilemeyeceği gerçeğinden hareketle ve arıtma işleminin kent atıksu arıtma tesislerinde yapılabilmesi için, Uludağ Oteller bölgesindeki turistik tesislere kesinlikle su arıtma tesisi yapılmaması,oteller bölgesi atıksularının ortak bir kanalizasyon hattı yapılalarak, arıtma tesisi ile sonlanan Buski kanalizasyon şebekesine alınması, Doğancı ve Nilüfer barajı havzasındaki köylerin, baraj rezervuarlarında neden oldukları kirliliğin önlenmesi için sızdırmaz foseptik ve/veya kanalizasyon sistemleri ile içme suyu havzası dışına taşınması gerekmektedir. Uluslar arası RAMSAR sulak alanları koruma sözleşmesi kapsamında bulunmasına rağmen Uluabat gölünün de kirlenmeden nasibini aldığı saptanmış olup, bölgedeki sanayi kuruluşlarına sıkı denetim ve yaptırımlar getirilmeli; Ramsar sözleşmesi kuralları mutlak, eksiksiz uygulanmalıdır. Uludağ pınar kaynaklarını kiralayarak ambalajlanmış su üreten özel firmaların yeteri kadar denetlenmediği, kendilerine tahsis edilen debinin çok üzerinde su çekimi yaptıkları saptanmış olup, kiraya verilen pınar kaynaklarına sayaç takılarak sürekli denetlenmesi gerekmektedir.

– Özellikle kış aylarında kentteki hava kirliliği, ülke düzeyinde en üst noktalara den ulaşmaktadır. Hava kirliliğine çözüm olarak sunulan doğalgazın çözüm olamadığı, araçlardan kaynaklanan kirlilikten, endüstri ve konutlardan kaynaklanan kirliliğe kadar konu bir bütün olarak ele alınmalı; geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarda olduğu gibi konunun taraflar olan Belediye, uzmanlık alanına giren meslek odaları, üniversite bir araya getirilerek kurumlar arası işbirliği ile çözülmelidir.

– Kentimizdeki gürültü kirliliğinin boyutları, Nilüfer ilçesinde yapılan ölçümlerle ortaya konulmuştur. İnsan sağlığını etkileyen etkenlerden biri olan gürültünün Nilüferde olduğu gibi kent genelinde önlenmesi boyutunda bilimsel çalışmalar başlatılmalı, gürültü kirliliği haritası çıkarılarak ilgili kurumların tedbir almaları sağlanmalıdır.

– Bursa kent medyasının perde arkası, ülke medyasının perde arkasından farklı gözükmemektedir. Kentsel rantın paylaşılmasında medya kullanılmakta, bağımsız gazetecilik gün geçtikçe zorlaşmaktadır.

– Bursa’dan hareketle ülke genelindeki genç kentlilerin eğitim ve öğretim sistemi içindeki yeri ve gelecekleri ile mesleki teknik eğitimin sorunlarının çözümleri ilgili Bakanlıklar, ilgili kurumlar, Sendikalar ve eğitimcilerden oluşturulacak özgür tartışma platformlarında üretilmelidir.

– Turizm olanakları açısından zengin bir kent olan Bursa bu olanaklardan yeterince faydalanamamaktadır. Dünyada ilk defa sempozyumuz da “İnanç Truziminde Yeni Bir Rota” bildirisinde yer alan Yerkapı Mahallesi Kilisesi ve de Uludağ (tekfurdağı) Köylerindeki kiliselerinin arkeolojik bulgularının Uluslararası platformlarda etkin duyurularının yapılması Bursa’nın tanıtımında önemli bir yer tutacaktır. Ancak gerek inanç, gerek sağlık, gerekse kongre turizmi olanakları en güçlü yönü olmasına rağmen, belirli niteliklere sahip yatak kapasitesinin yetersizliği Bursa Turizminin acil çözüm bekleyen en zayıf yönüdür.İlin Turizm potansiyelini ortaya koyan coğrafi bilgi sistemi destekli turizm haritası yapılmalıdır.

– Bursa’nın Kent-ekosistem ilişkisi açısından çok önemli değerlere sahip bir kent olduğu bilincine ulaşılması konusunda geç kalındığı ortadadır. Bundan sonra, kentte yapılacak her türlü düzenlemenin çıkış noktası; Kentin sahip olduğu ekolojik değerlerin korunması olmalıdır. Kentin ekolojik anlamda hassas olan ve kentleşme baskılarından özenle korunması gereken bölgelerin başında, tüm doğal ve sonradan oluşturulmuş yeşil alanlar gelmektedir. Bu anlamda Kültürpark’ın ve değişik ölçekteki tüm yeşil alanların niceliksel ve niteliksel bozulmalarının önüne geçilmelidir. Bunun yanı sıra Bursa’nın tüm yaşamsal konularında her zaman birinci sırada olan Uludağ bütünüyle korunmalıdır.

– Bursa, deprem konusunda İstanbul veya deprem tehlikesi taşıyan diğer illerden risk boyutunda daha farklı bir durumda değildir. Bu konuda çalışmalara ivedilikle başlanmalıdır. Afet aşamasında kent planlamasına ve kentsel lojistik ihtiyaçlara akademik pencereden bakılmalı, yerel yönetimlerce hazırlanan planlamalar revize edilmelidir. İl/ilçe kriz merkezleri teknik eleman ve ekipman açısından güçlendirilmeli, il acil yardım planlarına belediyelerin zorunlu aktif desteğini sağlayıcı yasal düzenlemeler ,günümüz koşullarına uygun olarak Büyükşehir ve belediyeler kanunlarında yeniden yapılandırılmalı; buna bağlı olarak da Afetler kanunu bu çerçevede acilen yenilenmelidir. Ayrıca Kriz yönetiminde karar destek için Coğrafi bilgi sistemleri kurulmalıdır.

– Kent İzleme Komisyonları, ülke düzeyinde her yerleşim bölgesinde kurulmalıdır. Üniversite bilim insanları, Meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri, kent aydınları ve yeni/eski kent yöneticilerinden oluşturulacak bu komisyonun ortaya koyacağı bilimsel çözüm önerileri, eleştiriler, kenti yönetenler tarafından önemsenmeli, uygulamalarda mutlak göz önüne alınmalıdır. Böylelikle bilimsel bakış açısının, kent yönetimde olumlu sonuçları kullanılmalıdır.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, kent sorunlarına ilişkin olarak özellikle son yirmi yıldır yerel yönetimler, kamu kaynaklarının dağılımı, afetler, çevre, altyapı, ulaşım, konut, turizm, kentsel koruma ve kentsel dönüşüm temalarında sorun tespitlerini ve çözüm önerilerini kamuoyuna sunmaktadır.

Bu sempozyumda, kentin tüm sektörleriyle ve toplumsal olanaklarıyla evrensel standartlara erişme çabası ile küresel sermayeye eklemlenmek arasındaki farkın ayrıt edilmesi için önemli açılımlar sağlanmıştır. Bursa gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde rekabet gücü olan sanayi tesislerinin odaklandığı bir merkez olma özelliğini taşımaktadır. Ancak bu rekabet gücünün sürdürülebilirliği kentteki sosyal, ekonomik, fiziki ve çevresel altyapı ve yaşam standartlarının iyileştirilmesine, sürdürülebilirliğine bağlıdır.
Bu nedenledir ki;

Tüm ülkede olduğu gibi Bursa da da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak ,

‘kentimizin sakini değil sahibi olacağız’

Kaynak: TMMOB

1 Yorum
  1. Bursa yoğun göç alan bir şehir ve buna bağlı olarak eğitimde bir çok sorunu var, özellikle Yıldırım İlçesinde… Rehberlik çalışmaları yetersiz, Rehberlik araştırma merkezleri konuyu toplumsal bir sorun olarak ele alıp, bölgeye özgü çözümler üretemiyor, çünkü Rehberlik Araştırma Merkezlerinde sadece Rehber öğretmenler var ve bunlar konunun toplumsal boyutunu kavramakta yetersizler. Bu merkezlerde sosyolog ünvanı olan öğretmenler de görev almalıdırlar. Eğitimi aile, mahalle gibi etkenleri de göz önüne alarak planlamak gerekir.

    Aslan Baler | 8 Ekim 2007


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org